Hareket halindeki bir minibüste, Bağımsızlık Bildirgesi üzerinde kimyasal testler yapamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تنوي بجد إجراء فحوص كيميائية على إعلان الاستقلال في خلفية سيارة نقل متحركة. لدينا جو غرفة نظيفة مجهز. |
Yapılması gereken bazı şeyler var bazı belgeler dolduruluyor kan testi yapılıyor ve hakimin karşısına çıkılıyor. | Open Subtitles | هناك أشياء عليك القيام بها ملئ بعض الأعمال الكتابية فحوص الدمّ، المثول امام قاضي |
-Milyonlarca test uyguladilar. -Doktorumu görmelisin bir ama. | Open Subtitles | لكنهم أجروا لي عدة فحوص طريفة عليك رؤية طبيبي |
Kan tahlilleri inflâmasyon olmadığını gösteriyor ve kimse sebebini anlamıyor. | Open Subtitles | فحوص الدم لا تظهر أي أثر لالتهاب و لا يعرف أحد سبب |
- Gibson'a kan testleri uyguladık ve bünyesinde virüsün olduğuna dair bulgular var. | Open Subtitles | نحن عملنا فحوص دمّ على جيبسن، ومولدر، هناك دليل الفيروس في نظامه. |
Beni dinle, eğer bir kişi bile vücut taraması yaptırırsa, senin... senin yüzüğünü öpeceğim. | Open Subtitles | إذا أجرى شخص واحد فحوص جسم كاملة فسوف أقبل خاتمك |
Tam kan tahlili ve karın BT'si... | Open Subtitles | سأحتاج فحوص دم شاملة وأشعة مقطعيّة للبطن |
Yalnız yaşayan yaşlı kimselere ücretsiz sağlık kontrolü sağlıyoruz. | Open Subtitles | نوفر فحوص طبية مجانية من أجل المسنين الذين يعيشون بمفردهم |
Bence tamamen sağlam olan insanlara, vücutlarındaki en küçük zararsız kusurları gösterip, onları gereksiz testler yaptırmaya zorlamak, büyük bir günah. | Open Subtitles | فقط لإخافتهم وجعلهم يدخلون في فحوص مرتفعة الثمن وبلا جدوى هي غلطة لا تغتفر |
Faturaya baktığımda, onayladığımı hiç hatırlamadığım testler yapıldığına dair bir şey görünce çok şaşırdım. | Open Subtitles | لقد قرأت الفاتورة وفوجئت لرؤية فحوص فيها |
Arkasında çok güzel testler var. | Open Subtitles | أحضرتُ لكِ هذا يبدو أن هناك فحوص جيّدة في نهاية المجلة |
İğne değişimi, uyuşturucu araştırması, prezervatif, HIV testi. | Open Subtitles | الحقن ، التوعية بالمخدّرات ، واقيات ذكرية ، فحوص السيدا |
Kan testi, hava yoluyla ya da temasla bulaşan virüse karşı bağışıklık kazandığımı gösterdi. | Open Subtitles | فحوص الدَمّ تُؤكّدُ بأنّني أَبْقى منيع لكلا المنقول عبر الهواء واللمس |
Eğer buraya kadar gelmişsen onunu da getirirsin. Kan testi sadece formalite icabı. | Open Subtitles | حسناً، إن وصلتَ لهذا الحدّ، فقد نجحتَ لأنّ فحوص الدم مجرّدُ شكليّات |
test sonuçlarınız geldi. Kesinlikle kalp yetmezliği. | Open Subtitles | وصلت فحوص المختبر إنه قصور القلب بالتأكيد |
48 saat içinde kendine gelmezse... beyin hasarını test edeceğiz. | Open Subtitles | ولكن اذا لم يستيقظ فى اليومين التاليين علينا ان نجري فحوص لنري اذا تضرر دماغه |
Sadece kültür tahlilleri 48 saat sürer ki onun yerine otopsi de yapabiliriz. | Open Subtitles | فحوص البكتيريا تستغرق يومين ربما يكون الأوان قد فات |
Son kan tahlilleri. Foreman'ın amilaz ve lipaz değerleri normalin üç katı. | Open Subtitles | آخر فحوص للدم، تضاعف ثلاث مرات لإنزيمات الأميلايز و الليبايز |
Kan ve idrar testleri temiz çıktı. Vücudunda uyuşturucu kullandığına dair herhangi bir iz yok. | Open Subtitles | عادت فحوص الدم و البول نظيفة لا أثر للمخدرات بجسده |
Kan testleri normal, ve altı dakikada pıhtılaştı. | Open Subtitles | فحوص الدم كانت كلها طبيعية و الدم تخثر بعد 6 دقائق |
Bunun ne olduğunu merak ediyorsan Perry, vücut taraması için kayıt yaptıran yüzlerce insanın listesi. | Open Subtitles | إذا كنت تتسائل عن ماهية هذه الأوراق فهي أسماء مئات أشخاص وقعوا لدخول فحوص الجسد |
İlaveten birkaç kan tahlili daha vardı. | Open Subtitles | قد أجريت للتو القليل من فحوص الدم المخبرية الإضافية |
Kumar, risk alma ya da olağan dışı bir şey? Kocam Sam'e, sağlık kontrolü yaptırıyordu. | Open Subtitles | المقامرة والمخاطرة اي شيء خارج المألوف؟ زوجي عند سام ليخضع لعدة فحوص |
Yalnız bir hafta sonra gel de kan tahlilini bir yapalım. | Open Subtitles | فقط تعالَ بعدَ أسبوع لكي نُجري لكَ فحوص الدَم |
Kan sonuçları protrombin zamanının arttığını gösterdi. | Open Subtitles | أظهرت فحوص الدم ارتفاعاً بوقتها الابتدائي |
Neyse, kan tahlilinin bitmesi bekleyelim, hormon seviyelerini kontrol ederiz. | Open Subtitles | فلنستكمل فحوص الدم ومستوى الهرمونات |