Sayın Başkan, müsaadenizle ara vermek istiyoruz bu sırada da belgedeki imzaları incelemek için zamanımız olur. | Open Subtitles | فخامة الرئيس أطلب بكل تواضع التعليق بينما نستهلك وقتنا في فحص التواقيع على هذه الوثيقة |
Sayın Başkan, yolcuları kurtarma eğiliminizin olmasını anlıyorum ama gerçek şu ki bu adama güvenmemiz için elimizde herhangi gerekçe yok. | Open Subtitles | أفهمُ يا فخامة الرئيس رغبتكَ الطبيعيّة بإنقاذ المسافرين لكن الحقيقة هي ألّا سببَ لدينا يدفعنا للوثوق بهذا الرجل |
Sayın Başkan, az önce Başsavcı'yla konuştum. | Open Subtitles | يا فخامة الرئيس لقد تحدث للتو مع النائب العام |
Sayın Başkan, gitmemiz gerek. | Open Subtitles | يا فخامة الرئيس, علينا أن نغادر |
Ekselansları Demir Maymun'un bu gece eli boş gittiğini doğruladığım için memnun oldum. | Open Subtitles | فخامة الرئيس ، أنا مسرور لان القرد الحديدي سيعود إلى الديار فارغ اليدين. |
-Görüştüğümüze sevindim Sayın Başkan. - Ben de öyle. | Open Subtitles | تسرني رؤيتك فخامة الرئيس - ورؤيتك أيضاً - |
Sıçtık Sayın Başkan. Ağzımı bozdum, affedersiniz. | Open Subtitles | انتهى أمرنا فخامة الرئيس اعذر لغتي هذه |
Evet, Sayın Başkan. | Open Subtitles | نعم يا فخامة الرئيس - نعم يا فخامة الرئيس - |
Umarım sizi yine görürüm Sayın Başkan. | Open Subtitles | أرجو أن أراك مرة أخرى، فخامة الرئيس |
- Sayın Başkan bu ülke sanki gerçek yöneticileri değil de ayaktakımı tarafından... | Open Subtitles | - فخامة الرئيس ... كما لو أن هذه البلاد يجب أن تحكم بقاعدة الغوغاء |
Emredersiniz, Sayın Başkan. | Open Subtitles | أمركَ يا فخامة الرئيس |
- Günaydın, Sayın Başkan. | Open Subtitles | صباح الخير يا فخامة الرئيس |
Sayın Başkan. | Open Subtitles | فخامة الرئيس |
Sayın Başkan! | Open Subtitles | فخامة الرئيس! |
Anahtarlar kontağın üzerinde Ekselansları. | Open Subtitles | و المفاتيح بداخلها يا فخامة الرئيس |
Hayır, Başkan Bey'in. Fazla konuşmadınız. | Open Subtitles | لا، لم تسهب في الكلام، فخامة الرئيس |