çilek kasası ya da başka bir şeyle bomba yapmayı bilmem. | Open Subtitles | أنا لن أعرف صنع قنبلة بصندوق فراولة أو أي شيء آخر. |
Dikkatli olur musun lütfen. İçine gerçekten çilek parçacıkları koyduklarını fark etmemiştim. | Open Subtitles | رجاءً إحذر لم أكن أعلم أنهم يضعون فراولة طبيعية في هذا العصير |
Bunu ölçmek istememizin sebebini şöyle ifade edeyim: çilek yiyecekseniz, veya çay içecekseniz, Neden kansere karşı en faydalı olanını seçmeyesiniz? | TED | و نريد أن نقيس ذلك لأنه عندما تأكل ثمرة فراولة أو تشرب الشاي, لما لا تختار واحدة أكثر فاعلية في منع السرطان. |
çilekli votka doldurulduğunu sandığımız bardaklarda da çilekli meyve püresi varmış. | Open Subtitles | والكؤوس التي ظننا بأنها ممتلئة بشراب الكوكتيل كانت مجرد عصير فراولة |
Bir tanesi vanilyalı, bir tanesi havuçlu ve bir tanesi çilekli olabilir. | Open Subtitles | واحد يكون فانيليا، وواحد يكون جزر وواحد يكون فراولة |
Organik çikolataya batırılmış, su kültüründe yetişmiş çilekler. | Open Subtitles | هذه فراولة مائيّة مزروعة من الشوكولاتة العضويّة |
çilek toplayarak kaslarını geliştirebilirsin biliyor musun? | Open Subtitles | انت تدري انك تقدر تقوي عظلاتك وانت تجمع فراولة.. زي منت عارف تنزل وتاقف |
Bu süre içerisinde suikastçı onu rahatlıkla çilek reçeli yapar! | Open Subtitles | الكثير مِنْ الوقتِ لقنّاص ليعَمَل من مربّى فراولة |
çilek ısmarladığını biliyorum, ama onlar hiç güzel değillerdi. | Open Subtitles | أعلم أنك طلبت فراولة, لكن لم يوجد أي شيء جيد |
Ayrıca şu çilek püresinden istiyorum ve yanında kutuda satılan çikolatalı çöreklerden istiyorum. | Open Subtitles | و أعلم أنني أريد شعير فراولة و هناك ذلك الكعك يأتي بعلبة |
. Dört şişe Cristal ve 400 çilek ısmarladım bile. | Open Subtitles | طلبت سلفاً 4 زجاجات من كريستل و400 فراولة |
Neden buraya dev bir çilek gibi güzel bir şey koymadın ki? | Open Subtitles | لماذا ليس لديك شيئاَ لطيفاً بأعلي هناك مثل ثمرة فراولة عملاقة؟ |
Merak etme, onlara tart verdim. Hem de sağlıklı olanlardan: çilek şekerlemeli. | Open Subtitles | لا تقلقي ، أعطيتهم حلوى "بوب تارت" النوع الصحيّ ، "فراولة مثلجة" |
-Bugünkü iki bomba da çilek kasasındaydı. | Open Subtitles | كلا القنبلتان اليوم وضعتا في صندوق فراولة |
İkiniz birden devasa, çilek şeklinde bir balona binersiniz ve BlueBell sakinlerine yukarıdan gülümseyerek mutlu bir şekilde el sallarken giderek yükselirsiniz ve bağırırsınız. | Open Subtitles | بينما كلاكما تصلان إلي منطاد عملاق علي شكل فراولة |
Bu arada Bay çilek ne zamandır hayatımızda? | Open Subtitles | بالمناسبة ، منذ متى كان رفيق السيد فراولة في الصورة ؟ |
İki yüz tane insan için çilekli kurabiye yapmam gerek yani bence çileğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | ..أنا يجب أن أعملة كعكة فراولة لـ 200 شخص لذا أظن أنني سأحتاج للفراولة |
Koyu şerbetle dolu çilekli kek ve üstünde toz şeker? | Open Subtitles | كعكة فراولة مليئة بشراب القيقب وبودرة السكر من فوق؟ |
Yediği son şey çilekli pastaymış ama bütün alerji testleri negatif. | Open Subtitles | اخر ما أكلته كان كعكة فراولة لكن فحوص الحساسية كانت سلبية لكل شيء |
Bir kadeh şampanya içine gerçek çilekler koydu. | Open Subtitles | لقد وضع حبات فراولة حقيقية في كاس المشروب |
Bal mumunda güneşte yetişen tatlı çilekleri kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا أستعمل فراولة حلوة ناضجة طبيعياً في الشمع.. |
Haydi ama. Bu, dünyanın en iyi çileği olabilir ve yemediğin için bunu bilemeyebilirsin. | Open Subtitles | هيا ، ستكون أفضل فراولة فى العالم بأكمله |
Çikolata ve vanilyanın çilekle muhteşem uyumu. | Open Subtitles | بنكهة الشوكلاتة والفانيلا قد تمّت إضافة فراولة إليها بأناقة. |
Dünya kötü niyetli bir çileğin yaptıkları yüzünden yok olacaktı. | Open Subtitles | كاد العالم أن يتدمر بسبب أفعال فراولة شريرة واحدة |
Sadece çilek var mı? | Open Subtitles | هل لديك فراولة فقط؟ ؟ |