Yakında bu ailenin bir parçası olacağını düşünürsek ona karşı biraz nazik olmayı deniyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أكون لطيفةً معه، بإعتباره سيكون فرداً من عائلتنا قريباً |
Eğer çok küstahça olmazsa Beni ailenin bir parçası olarak görmenizi isterim. | Open Subtitles | لو لم يكن بهذا وقاحة فأرجو أن تعتبرونني فرداً من العائلة |
Freddy, sen henüz bu ailenin bir parçası değilsin, o yüzden sen karışma. | Open Subtitles | فريدي، لست فرداً من العائلة بعد، لذا ابتعد عن الموضوع |
Sonra çetenin bir üyesi oldum ve yeni üyelerin giriş törenine katıldım. | Open Subtitles | بعدما أصبحت فرداً من العصابة تسنت لي الفرصة لاختيار أعضاء جدد |
San Francisco polisi, kızın onu kaçıran çetenin üyesi olduğundan şüpheleniyordu. | Open Subtitles | إشتبهت بها شرطة "سان فرانسيسكو" بكونها فرداً من العصابة التي إختطفته |
Başaran kişi sonsuza kadar ailemin bir ferdi olacak. | Open Subtitles | من سيفلح سيكون فرداً من عائلتي مدى الحياة |
Kendi yakınım gibi bakacağım. | Open Subtitles | سأجعلُ (آندي) فرداً من حياتي أيضاً |
Neden onun ailenin bir parçası olmasını istemeyesin? Hayır, istiyorum. | Open Subtitles | لماذا لا تريدها ان تكون فرداً من عائلتنا؟ |
Senden bu ailenin bir parçası olman için kendine izin vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تسمح لنفسك بأن تكون فرداً من هذه العائلة. |
Kendimi kaptırdım. Ailemizin bir parçası olacağını zannetmiştim. | Open Subtitles | لقد اخذني الحماس لكي تصبح فرداً من عائلتنا |
Tarla boyunca yürürken "Bundan sonra ailemin bir parçası olacaksın." dediğimde cevap vermedi ama elimi de bırakmadı. | Open Subtitles | ،وعندما تمشينا في الصباح بين الحقول قلت له: ستصبح فرداً من عشيرتنا منذ اليوم |
Lütfen gitme Ailemizin bir parçası ol... | Open Subtitles | أرجوك لا ترحل، يمكنك أن تصبح فرداً من عائلتنا. |
Ailemin bir parçası olmanı umarak hayatıma girdin ve şimdi yaptığın müşteri listesini, birkaç kap kacak ve ünümü alarak ayrılman. | Open Subtitles | .. أتيت إلى حياتي على أمل أن تكون فرداً من عائلتي .. وسوف تغادر وليس معك سوى قائمة زبائن ، بعض الطاسات وسُمعتي |
Eğer bu birliğin bir parçası olmayı reddedersen, piçin tekisindir. | Open Subtitles | و إن رفضت أن تكون فرداً من هذا الاتحاد فأنت بمثابة آفة |
Grubun bir parçası olmak istiyorsan, testi geçmen gerek. | Open Subtitles | إذا أردت أن تكون فرداً من المجموعة عليك أن تجتاز الإختبار |
- Sadece takımın bir parçası olmaya çalışıyordum. - Gayet iyiydin. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أكون فرداً من الفريق لقد أبليت حسنا |
Kayınvalidenle Makarena Dansı yapmadan bu ailenin gerçek bir üyesi sayılmazsın. | Open Subtitles | لن تصبح فرداً من الأسره إلا إذا راقصت حماتك |
Çetenin üyesi değil ama yanlarında takılmasına izin veriyorlar. | Open Subtitles | إنه ليس فرداً من العصابة لكنهم يسمحون له بالتسكع معهم |
Onların ailesinin bir üyesi değilim. Bu benim aleyhime. Ama... | Open Subtitles | الآن انا لست فرداً من عائلتها, انا معارض تماماً لذلك, لكن... |
Ama Rakun ve Arkadaşları'nın üyesi olman için, daha anlaşılır ve daha süper kahramanlara yakışır bir kimliğin olmalı. | Open Subtitles | لكن حتى تكون فرداً من " كون " و الأصدقاء عليك أن تمتلك هوية بطل خارق واضحة |
Ya da kendini ailenin bir üyesi sanan başka biri. | Open Subtitles | "أو أيّ أحد آخر أعتبر نفسه فرداً من الأسرة" |
Ama yine de okurlarımız şunu bilmek isteyecektir; ...ailenin bir ferdi olmak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | أنا واثق أن القراء يودّون أن يعرفوا ما هو شعور أن يكون الشخص فرداً من عائلتك؟ |
Andy'ye kendi yakınım gibi bakacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأجعلُ (آندي) فرداً من حياتي |