Önemli olan burada başbaşa olmamız. O eteğin içinde Çok seksi duruyorsun... Neden birbirimize bir şans daha tanımıyoruz! | Open Subtitles | الأهم أننا هنا الآن ونتقابل كل يوم وتبدين مثيرة بهذا الثوب مما يجعلني أرى أننا نستحق فرصةً أخرى |
Ona bir şans daha verin. | Open Subtitles | أتعرف ما يجب عليك فعله ؟ امنحوه فرصةً أخرى |
Şimdi el ele tutuşup aşağıya atlamadan önce... bir şans daha istiyorum. | Open Subtitles | الآن, قبل أن نُضم أيدينا ببعض ونهوي، أريد فرصةً أخرى. |
Üzgün olduğunu biliyoruz, sonuna kadar da haklısın ama mümkünse her şeyi yoluna koymak için ikinci bir şans istiyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكِ مستاءة، ولكِ كل الحق في ذلك لكن إن لم يكن لديكِ مانع، فإننا نريد فرصةً أخرى لتصحيح الأمور |
Demek istediğim, eğer bir çocuğu, babası yalnız bırakıyorsa, ona sırtını dönmeden önce, belki ona ikinci bir şans verir. | Open Subtitles | أعني لو كان شخص آخر، وليس أنا كوالدكِ، وظهر لكِ فجأةً، فربما قد تعطينه فرصةً أخرى |
Toplum, ikinci bir şansı hak ettiğime karar verdi. | Open Subtitles | المجتمع يظن أني أستحق فرصةً أخرى حقا ؟ |
Ve Solan bize bir şans daha vermek için bizi Illusia'ya aldı. | Open Subtitles | " لكن " سولون " أخذنا إلى " إيلوجا وأعطانا فرصةً أخرى |
Bize bir şans daha vermemiz gerektiğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنّ أنّ علينا أن نعطي أنفسنا فرصةً أخرى |
Bu mucizevi keşfi göz önüne alarak dedik ki Dedektif Adams'la olan ilişkinizi açıklamanız için size bir şans daha verelim. | Open Subtitles | ونظراً للطبيعة الإعجازية لهذا الإستكشاف فكرت أنها فكرة جيدة أن نعطيك فرصةً أخرى لتفسير |
Mack'e bir şans daha verelim? | Open Subtitles | دعني أحاول مرةً أخرى لنعطي ماك فرصةً أخرى |
Başarısız olmuşum gibi duruyor ama bana bir şans daha vermelisiniz. | Open Subtitles | أعلم, أنه يبدو وكأني أفسدت الأمر لكن عليك أن تمنحني فرصةً أخرى معه |
Lütfen, bir şans daha. Ömür boyu bunu düşledim. | Open Subtitles | أرجوك ، امنحيني فرصةً أخرى لقد حلمت بهذا طوال حياتي |
Ama kimse izlemeye gelmeyecek, eğer siz gidin de izleyin demezseniz, bu yüzden size yalvarıyorum, lütfen... bize bir şans daha verin. | Open Subtitles | لكن أحدًا لن يأتي لمشاهدتها يا سيّدي، إلّا إذا نصحتهم أنتَ بذلك لذاأناأتوسّلإليك،أرجوك.. امنحنا فرصةً أخرى |
Bana bir şans daha verin. | Open Subtitles | من فضلكَ يا أبتاه امنحني فرصةً أخرى. |
Seni My Fair Lady konusunda ikna etmem için bana bir şans daha vermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعطني فرصةً أخرى لأن أغريكَ للعودة لأخراج "سيدتي الساحرة" |
Geçen hafta çıkıp geldi, ikinci bir şans için yalvardı. | Open Subtitles | نعم، أتاني الأسبوع الماضي متوسلًا أن أعطيه فرصةً أخرى |
Yani demem o ki hayat sana ikinci bir şans verdiğinde bunu tam olarak kullanman lazım. | Open Subtitles | أظنُ أن ما اقولهُ هو عندما تعطيكَ الحياةُ فرصةً أخرى عليكَ أخذها... |
Sana bir fark yaratabilmen için ikinci bir şans veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعطيك فرصةً أخرى لصنع فارق |
Düşündüm de gelip sana ikinci bir şans vermeliyim. | Open Subtitles | فكرتُ أن أعود وأعطيكَ فرصةً أخرى |
- Bak Max. Ben sadece-- Franklin'e ikinci bir şans vermemi sağlamaya çalışıyorsun ki vermeliyim de. | Open Subtitles | تحاول أن تدفعني لأعطي (فرانكلين) فرصةً أخرى. |
Sana ikinci bir şansı seve seve veririm. | Open Subtitles | مارشال ، سأقوم بمنحك فرصةً أخرى |
İkinci bir şansı hak ettiğinize beni inandırdı. | Open Subtitles | أقنعَني بأنّك تستحقّْ فرصةً أخرى. |