ويكيبيديا

    "فرصة أخيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • son bir şans
        
    • bir şans daha
        
    • Son şansın
        
    • son bir fırsat
        
    • son şans
        
    • şansın daha
        
    • şansımız daha
        
    Çirkinleşmeye başlamadan önce... bana son bir şans vereceğini söylemişti. Open Subtitles قال أنّه سيمنحني فرصة أخيرة قبل أن يبدأ باللعب القذر
    Eğer üç insan paramparça hayatlarını kurtarmak için evinizde bulunuyorsa onlar son bir şans vermeniz dürüst bir davranış olur. Open Subtitles حين يأتي إليك ثلاثة أشخاص بحياتهم ممددة على طاولة لأجل أن تمزقيها قطعاً من العدل أن تمنحيهم فرصة أخيرة للخروج أحياء
    Katılımınızdan geri çekilmek için hepinize son bir şans öneriyorum. Open Subtitles أنا أود أن أعرض عليكم جميعاً فرصة أخيرة للتراجع.
    Sana saygı duyduğum için ona bir şans daha vereceğim. Open Subtitles من باب احترامي لكي أنتي من تعجبينني سأمنحه فرصة أخيرة
    Bunların hiçbirini istemediğini biliyorum, onun için sana bir şans daha vereceğim. Open Subtitles أعرف أنك لا تريد حصول أي من هذا لذا سأمنحك فرصة أخيرة
    Son şansın. TMZ'yi arıyor musun aramıyor musun? Open Subtitles حسناً , فرصة أخيرة هل ستهاتف الصحيفة أم لا ؟
    Biz ona açmak için son bir şans vermek için burada bekliyorum, senin uğruna. Open Subtitles لقد كنا بإنتظارك كي نعطيك فرصة أخيرة لتسليمه لمصلحتك
    "Tilly teyzeye verilen son bir şans, vasiyetin gizli olduğunun söylenmesidir ." Open Subtitles فرصة أخيرة واحدة لإخبار العمّة تيلي أنّ العزيمة في الخزانة
    Ölmeden önce sana olanları açıklayabilmen için son bir şans vereceğim. Open Subtitles قبل أن تموت سأعطيك فرصة أخيرة لشرح موقفك هذا
    Bunu yaptığıma inanamıyorum. Sana son bir şans vereceğim. Open Subtitles لا أصدق انني افعل هذا ، ولكنني سأمنحك ..فرصة أخيرة ، ولكن بشرط
    Tamam, işler çirkinleşmeden doğruyu kabullenmen için son bir şans veriyorum. Open Subtitles حسناً, فرصة أخيرة للإعتراف بالحقيقة، قبل أن يسوء الوضع
    Sinirlenmeye başlamadan önce araçtan çıkman için sana son bir şans tanıyacağım. Open Subtitles سأمهلك فرصة أخيرة للخروج من السيارة، قبل أن ينتابني الغضب
    Her şeyi yeniden düşündüm ve sana bir şans daha vermeye karar verdim. Open Subtitles لفد فكرت بالأمر, ولقد قررت أن أمنحك فرصة أخيرة
    - Milliler için bir şans daha. Open Subtitles فرصة أخيرة للفريق الأمريكي في هذه المباراة
    Birliği katılması için bir şans daha vermenizi rica ediyorum. Open Subtitles فرصة أخيرة ليتمكن من العودة إلى الحلفاء هذا كل ما أطلبه
    Umutsuzdum ama sana bir şans daha vermeye karar verdim. Open Subtitles و بسبب خيبة أملي قررت أن أعطيك فرصة أخيرة
    " - Bu Son şansın Leo. Beni hayal kırıklığına uğratma. Open Subtitles حسناً، فرصة أخيرة يا "ليو"، لا تخيّب رجائي.
    " - Bu Son şansın Leo. Beni hayal kırıklığına uğratma. Open Subtitles حسناً، فرصة أخيرة يا "ليو"، لا تخيّب رجائي.
    John, bunu sonlandırmak için Son şansın. Open Subtitles جون هذه فرصة أخيرة لك لتنهي هذا
    Umutsuzluk ve çaresizlik hâlimde, sana son bir fırsat vermeye karar verdim Open Subtitles أتفهمين ذلك ؟ و بسبب خيبة أملى ,قررت أن أعطيكِ فرصة أخيرة
    Yanımdan geçip gitmek, beni sollamak için bu son şans. Open Subtitles سأعطيك فرصة أخيرة للإبتعاد عني لذا فكر بحذر
    Diana, Yıldız Safiri'ni seni buraya getirmesi için görevlendirdim, böylece bu onurlu amaca katılmak için son bir şansın daha olacak. Open Subtitles ديانا، وكنت قد ستار الياقوت تجلب لك هنا لذلك يمكن أن نقدم لكم فرصة أخيرة للانضمام قضيتنا النبيلة.
    AĞUSTOS SONU ...ama hala bu yazı kurtarmak için bir şansımız daha vardı. Open Subtitles لكن كانت لدينا فرصة أخيرة لإنقاذ الصيف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد