ويكيبيديا

    "فرصة ضئيلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ihtimali
        
    • şansımız
        
    • şansın
        
    • Düşük ihtimal
        
    • küçük bir fırsat
        
    • Düşük bir ihtimal
        
    • küçük bir olasılık
        
    • riskli
        
    • şansı olsa
        
    • ufak bir şansı
        
    • ufak bir ihtimal
        
    Pek beklentimin olmamasına rağmen çok az da olsa Valinin gelme ihtimali var. Open Subtitles وهناك فرصة ضئيلة بأن يكون الحاكم هناك بالرغم من انني لا اتوقع شيئ
    Açık olmak gerekirse bence, düşündüğünüz bu yaklaşım durumu değiştirmedikçe projeyle fazla ilgilenme şansımız olmayacak. Open Subtitles لكى اكون صادقا اعتقد لاتوجد ولو فرصة ضئيلة لنكون مهتمين بالمشروع الا اذا, هذا الملاك الجديد الذى ذكرتيه
    Şayet bu işin ayağına dolanacağını anlamak için en ufak bir şansın olsaydı yaptıklarının hiçbirini yapmazdın. Open Subtitles و أعلمُ أن ما كنتَ لتفعلَ هذا إذا كان هُناك فرصة ضئيلة ليعود الأمر عليكَ
    Ama Kemal'in o lokantada olması Düşük ihtimal. Open Subtitles وهناك فرصة ضئيلة أن يكون في المطعم بنفسه.
    Meslektaşlarımızı biraz olsun anlamak için küçük bir fırsat penceremiz var. Open Subtitles لدينا فرصة ضئيلة سانحة لنيل بعض البصيرة عن زملائنا
    Düşük bir ihtimal mi? Open Subtitles ! فرصة ضئيلة ؟
    Senatonun istilaya müdahale etmesi çok küçük bir olasılık. Open Subtitles هناك فرصة ضئيلة أن يُساندك المجلس خلال الغزو.
    Ancak bu öküzler ve arabalar, çiftçiler, şehir hayatına alışık insanlar için... çok riskli. Open Subtitles فكيف الامر اذن مع كل هذه الثيران والعربات والمزارعين انها فرصة ضئيلة
    Kocam zilyonda bir şansı olsa bile hayatta kalmak isteyen bir aptal olsa da. Open Subtitles على الرغم أن زوجي أحمق ويظن أنه سيحصل ...على فرصة ضئيلة للغاية
    Ve kanıt olmadan katilin yakalanmasının çok ufak bir şansı olduğunu söylemişlerdi. Open Subtitles ومن دون أدلة، فهناك فرصة ضئيلة أنّ قاتله سيُقدّم إلى العدالة في أيّ وقت.
    Eğer tekrar beraber olabilmemiz için en ufak bir ihtimal bile varsa denemeliyim. Open Subtitles على الأقل, هناك فرصة ضئيلة لكي نعود لبعضنا البعض و علي أن أستغلها
    O zaman demek ki çocuğun tek gözlü dev olma ihtimali de var. Open Subtitles إذن ، يوجد فرصة ضئيلة بأننا نتعامل مع عملاق
    Küçücükte olsa masum olması ihtimali varsa, Önce onu bir dinleyelim. Open Subtitles حتى لو كان هناك فرصة ضئيلة بأنه بريء ألا تريد أن تسمع قصته؟
    O jeneratör titreşim yaymaya devam ettiği sürece telsizle Atlantis'e cevap verebilme şansımız çok düşük. Open Subtitles أنظر,طالما أنّ المولّدِ يَبْعثُ ذلك النبضِ عِنْدَنا فرصة ضئيلة للرَدّ على أطلانطس إن كلَمونا
    En ufak bir şansımız var mı bilmiyorum. Open Subtitles لستُ متأكداً إن كنّا نملك فرصة ضئيلة بالفوز
    İlk ikisinden daha uzun yaşayacağımı sanmıyorum o yüzden bunu okuma şansın çok az. Open Subtitles أعتقد بأنهُ من غير المُحتمل أن أعيش أكثر من الإثنين الأوليين لذلك توجد فرصة ضئيلة أنك ستقرأ هذهِ الرسالة
    Anlıyorum tabii. Düşük ihtimal zaten. Open Subtitles .كلا، سأتولى هذا .إنها فرصة ضئيلة
    Çünkü oradaki insanlarla konuşuyordum ve az bir ihtimal de olsa, küçük bir fırsat, bir şans-- Open Subtitles ‎لأني كنت أتحدث ‎الى هؤلاء الناس هناك ‎و هناك فرصة، فرصة ضئيلة ‎و لكن فرصة
    İddiayı kaybedebileceğim küçük bir olasılık var. Open Subtitles هناك فرصة ضئيلة لخسارتي الرهان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد