ويكيبيديا

    "فرصة هنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şans
        
    • Burada bir
        
    • bir fırsat
        
    • fırsat geçmiş
        
    Olayları düzeltmek için sana bir şans veriliyor. Şimdi konuş onunla. Open Subtitles أنت تملك فرصة هنا لجعل الأشياء صحيحة الآن، تكلّم معها
    Olayları düzeltmek için sana bir şans veriliyor. Şimdi konuş onunla. Open Subtitles أنت تملك فرصة هنا لجعل الأشياء صحيحة الآن، تكلّم معها
    Kendini kanıtlaman için sana bir şans veriyorum. Beni utandırma. Open Subtitles -أنا أعطيك فرصة هنا لا تجعلني أبدو كأحمق
    Burada bir şeyleri değiştirme şansımız var. Open Subtitles لدينا فرصة هنا للقيام بالأمور بصورة مختلفة
    Ama burada Hallmark için kazanç sağlayacak ve piyasaya hitap edecek bir fırsat olduğunu düşünüyorum. TED لكن أعتقد بأن هناك فرصة هنا لهولمارك لاستغلال هذا وتسويقه.
    Evet benim. Elimize bir fırsat geçmiş olabilir. Open Subtitles أجل، هذا أنا ربما لدينا فرصة هنا
    Arkadaş olduğumuz için sana bir şans daha veriyorum. Open Subtitles نحن أصدقاء لذا ساعطيك فرصة هنا
    Bu yüzden sana şu an bir şans vereceğim. Yardımcı olmak ister misin? Open Subtitles لذا سأمنحك فرصة هنا هل تريد المساعدة؟
    Sana bir şans veriyorum burada. Open Subtitles تَعْرفُ، أَعطيك فرصة هنا.
    Bana bir şans ver, adamım. Open Subtitles اعطني فرصة هنا يا رجل
    Pekâlâ, sana son bir şans daha vereceğim. Open Subtitles حسنٌ , أمهلك آخر فرصة هنا
    bir şans yakaladım Çet. Bunu başarabilirim. Göreceksin. Open Subtitles لديّ فرصة هنا, يا (تشت) بإمكانيّ فعلها, وسترى
    Bu yüzden sana bir şans veriyorum. Open Subtitles لذلك سأمنحك فرصة هنا.
    Adamım, Burada bir şansım var, ve bunu hepimiz için yapıyorum. Open Subtitles انا لدي فرصة هنا وانا افعل هذا لاجلنا كلنا
    Burada bir fırsatımız var, sadece bana değil milyonlarca erkeğe bir tedavi bulmak için. Open Subtitles لدينا فرصة هنا, أتعلمين، لإيجاد علاج ليس فقط لي ولكن لملايين الرجال.
    Dinle, H. B Burada bir şansım var. Open Subtitles اسمع , يا فتى الجحيم انا لدى فرصة هنا
    Ve bunu yaptığımızda bu senin için, baban için, ailen için, kuracağın aile için büyük bir fırsat olacak. Open Subtitles وعندما نفعل ذلك ، هناك فرصة هنا لكَ ولوالدكَ ولعائلتكَ لِمستقبل أسرتكَ
    Elinde bir fırsat var. Takım batıyor. Open Subtitles لديك فرصة هنا هذا البرنامج سيكون قيد التنفيذ
    Şurada karşımıza yeni ve esaslı bir şey yapmak için bir fırsat çıktı. Open Subtitles حسنا، لدينا فرصة هنا لعمل شيء جديد وجريء.
    Evet benim. Elimize bir fırsat geçmiş olabilir. Open Subtitles أجل، هذا أنا، ربما لدينا فرصة هنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد