Bu sizin son şansınız dedektifler. Hâlâ şansınız varken buradan uzaklaşın. | Open Subtitles | هذه فرصتكما الأخيرة، أيّها المُحققان، غادرا بينما لا يزال بإمكانكما ذلك. |
Beyler cüzzam kötü koşullarda iyice gelişir. Tek şansınız evi temizlemek. | Open Subtitles | الجذام يزداد حدة في المحيط المتسخ ولذا فرصتكما الوحيدة هي تنظيف المنزل |
Ama şunu da belirteyim,kızınızı geri getirmek için o sizin tek şansınız. | Open Subtitles | ولكني أخبركما بأنها فرصتكما الوحيدة لإستعادة ابنتكما |
Büyü kartlarından elinizde yoksa hiç şansınız yok demektir. | Open Subtitles | فرصتكما معدومة طالما تجهلان البطاقات السحريّة. |
Bakın, şu anda benden başka kimseye güvenemez yani eğer O'nu hâlâ istiyorsanız tek şansınız benim. | Open Subtitles | إستمعا، إنها لا تثق في أحد الآن سوايّ، لذا، لو أنكما مازلتُما تريدان النيل منها، فأنا فرصتكما الوحيدة! |
Bu sizin ilk ve son şansınız olabilir. | Open Subtitles | لعل هذه فرصتكما الأولى والأخيرة. |
O kıza yardım etme şansınız var. | Open Subtitles | حسناً, ها هي فرصتكما لمساعدة تلك الفتاة |
Bu ikinci şansınız. | Open Subtitles | إستعدا هذه فرصتكما الثانية |
Tel şansınız bu! | Open Subtitles | ! إنها فرصتكما الوحيدة |
- Şu an sizin en iyi şansınız. | Open Subtitles | -الآن فرصتكما الفضلى |