Bu adamı bulmak için tek şansımız bizimle tekrar bağlantı kurması. YazıIımına bir virüs yerleştirip bilgisayarını etiketlemek için kullanabilirim ve bu da bizi- | Open Subtitles | حسناً, فرصتنا الوحيدة في إمساكه هو إن أتصل بنا ثانيه, يمكننا دمج فايروس في برنامج المحادثه الفورية |
KatiLi buLmamız için tek şansımız o adamdı. | Open Subtitles | كان هذا الرجل فرصتنا الوحيدة في العثور على القاتل |
Ama yaptın, şimdi babamı itiraf ettirebilmek için tek şansımız da onla beraber öldü. | Open Subtitles | لكنكِ فعلتها والآن فرصتنا الوحيدة في دفع والدي للإعتراف ضاعت |
Şu ana kadar söyleyebileceğim bu onu kurtarmak için tek şansımız. | Open Subtitles | بقدر ما يمكنني قوله ...هذا الأمر هو فرصتنا الوحيدة في إنقاذه |
Bu onu yakalamamız için tek şansımız. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة في القبض عليه |
Ama bu bizin stiles'i geri almak için tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | لكن قد تكون هذه فرصتنا الوحيدة في استعادة (ستايلز). |