ويكيبيديا

    "فرصك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şansın
        
    • şansını
        
    • şansınız
        
    • fırsatını
        
    • şansınızı
        
    Ondan bombayı kapatmak için gerekli bilgileri alma konusunda ne kadar şansın var? Open Subtitles ما هي فرصك في اكتشاف كيفية تعطيل القنبلة في الوقت المناسب
    - Ben. İstediğin bilgiyi istediğin süre içinde bulman için en iyi şansın benim. Open Subtitles أنا أفضل فرصك لتحصل على ما تريده من معلومات
    En iyi şansın bu Danny. Bize bilmek istediklerimizi söyle biz de sana Open Subtitles نحن أفضل فرصك داني قل لنا ما نريد معرفته و سنقول لك ما تريد معرفته
    Ayık kalman lazım. Ayık olmazsan, şansını zorluyorsun demektir. Open Subtitles عليك أن تبقي غير ثملة فإن أصابك الثمل وسكرت ستفقدين كل فرصك
    Alacağın düşük bir not, üniversiteye gitme şansını önemli ölçüde azaltacaktır. Çok teşekkür ederim. Open Subtitles الدرجات القليلة بجد سوف تدمر فرصك فى دخول الكلية
    Uçsa iyi olur yoksa bekaretine elveda deme şansını kaybedebilirsin. Open Subtitles من الأفضل لهذا الشىء أن يطير والا ستدمر فرصك فى الحصول على الفتيات
    Ne kadar çok iş çıkarırsanız, o kadar değişik şeyle karşılaşırsınız ve tamamen özgün bir şeye gelme şansınız artar. TED كلما زاد إنتاجك، كلما حصلت على تنوّع أكثر وتزداد بذلك فرصك في الإتيان بشيءٍ مبدع حقاً.
    Bak, burada iz bırakmak istiyorsan fırsatını kendin yaratmalısın. Open Subtitles إنظرى , إذا كنتى تريدين أن يكون لكى تأثير هنا يجب أن تصنعى فرصك
    Böyle güzel bir kız ölürse şansın yaver gider. Open Subtitles إذا اختفت فتاة جميلة كهذه فإن فرصك ستزداد
    O arabayı bir daha görme şansın bu işi geçerli bir kariyere çevirme şansın kadar yüksek. Open Subtitles سأقول ان فرصك لرؤية تلك السيارة ثانية جيدة مثل فرصك
    Her yeni denemede, doğum şansın daha da artıyor. Open Subtitles مع كل لفة للنرد فرصك في كل واحدة من هذا تتجمع لتتحسن فعلا
    Ne yaptın bilmiyorum dostum ama yaşama şansın epey azaldı. Open Subtitles لا أعلم ماذا فعلت يا رجل لكن فرصك في النجاة تضاءلت للغاية
    Uzun vadede hayatta kalma şansın düşük. Open Subtitles فرصك في البقاء حيّاً لفترة طويلة ليست عالية
    Okuldaki en iyi şansın olabilirdi. Open Subtitles لكن يمكنه أن يكون أفضل فرصك لتلتحق بالجامعة
    Her şey için serbestsin, git şansını dene... ya da bırak yapmam gerekeni yapıp oradan insanları canlı çıkarayım. Open Subtitles تريد تحريره، إذهب بنفسك وجرب فرصك أو دعني أفعل ما أنا هنا لأجله ولربما خرج أُناسٌ أحياء اللعنة
    Gerçek şu ki, kendi şansını sabote ediyorsun,ve bunun farkındasın. Open Subtitles في الحقيقة أنت تقوم بتخريب فرصك . و أنت تعرف ذلك
    Ve bu da nakil sonrasında yaşama şansını arttırır. Open Subtitles و سوف يُحسن فرصك للبقاء على قيد الحياة حتى عملية زرع القلب
    Elbette, annene koşup her şeyi anlatıp, şansını deneyebilirsin. Open Subtitles بالتأكيد ستذهب جريا لأمك ، تخبرها قصتك و تأخذ فرصك
    Tanınmak ve adını gazeteye çıkarmak için Sharon Marquette'in peşindesin bir de başsavcıya karşı gelecek sefer ofiste demokrat olarak bulunmak için şansını denemekten. Open Subtitles أنت تسعى وراء شارون ماركيت من أجل الشهرة وليظهر اسمك في الصحف ولتزداد فرصك في الترقيه إلى مدعٍ عام
    - Tıp fakültesi şansını berbat ediyorsun. Open Subtitles إنك تضيع فرصك بالقبول بكلية الطب. ومن قال أنني أريد الإلتحاق بكلية الطب؟
    Dolayısıyla bu kurallara göre davranırsanız ikramiye alma şansınız artar. TED وإذا تصرفت وفقا لمدونة قواعد السلوك هذه، فهذا يحسن من فرصك للحصول على مكافأة.
    Bir olay yeri inceleme dedektifinin ölümüne sebep oldun. Son fırsatını değerlendirip benimle konuşmanı tavsiye ederim. Open Subtitles بيت " لقد تسببت بمقتل عامل جنائي وأقترح " أن تنتهز آخر فرصك وتتحدث إلي الآن
    Birden fazla avukatınızın olması, istediğiniz sona ulaşma şansınızı artırır. TED وجود أكثر من واحد يزيد من فرصك للحصول على النهاية التي تريدها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد