Onun favori müzik grubu yarın akşam orada sahne alacak. | Open Subtitles | فرقتها المفضّلة ستلعب هناك ليلة الغد. |
Alexis'i geçen yıl, kızın grubu "Blue Pill"in konserine götürmüştüm. | Open Subtitles | اصطحبتُ (ألكسيس) لرؤية فرقتها (بلو بيل)، في العام الماضي. |
- grubu harika, ve o çok tatlı. | Open Subtitles | فرقتها رائعة , و هي لطيفة |
Zamanında, grubuyla yola çıktığında güvenliğini ben sağlamıştım. | Open Subtitles | أعتدت تأمين فرقتها عندما يكونوا علي الطريق |
Ve şimdi, grubuyla birlikte bize, biraz şarkı çalıp ve söyleyecek. | Open Subtitles | وستعزف وستغني قليلاً من أجلنا مع فرقتها... |
- Evet, Laurel festivalde... grubu. | Open Subtitles | حسناً , "لوريل" هي الترفيهية و فرقتها |