ويكيبيديا

    "فريستهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • avlarını
        
    • avı
        
    • avları
        
    • avlarına
        
    • avların
        
    • avladıkları
        
    • avlarının
        
    Mirketler ve çığırtkan kuşları kaçarken drongo avlarını kapmaya çalışacaktır. TED مع فرار القطط الجبلية والطيور الثرثارة، ينزل طائر الدرونغو بسرعة لسرقة فريستهم.
    Çakallar avlarını ortaya çıkarmak için karmaşık hilelere başvurur. Open Subtitles يسهب إستعمال ذئب براري الخدع لتطويل فريستهم.
    Ayrıca, avı sıkıca kavrayacak yumuşak tabanlar ve onu sudan çekip alacak ince uzun bacaklar da benzer yanlarıdır. Open Subtitles لديهم أيضاً لُبد قابضة على مخالبهم وسيقان نحيفة طويلة التى تنتزع فريستهم من الماء
    Avın keskin dönüşlerine nasıl ayak uyduracaklarını bellemek zorundalar ki avı sendeletebilecek kadar yakınlaşabilsinler. Open Subtitles عليهم أن يجيدوا التعامل مع انعطافات فريستهم حتى يقتربوا منها ليعيقوها
    Favori avları, fokları yakalayamazlar. Open Subtitles حيث هم لا يستطيعون مطاردة فريستهم المفضّلة عجل البحر .
    Bu demek oluyor ki avlarına saldırdıkları sırada saatte bir milimetrelik hızlı bir tempoya çıkabilirler. TED يعني ذلك أنه عندما يهاجمون فريستهم يستطيعون تسجيل الخطوة السريعة بمقدار مليميتر في الساعة تقريبًا.
    Bu avcılar, avların sıklıkla bir araya geldiği okyanus akıntıları arasında mekik dokuyor. Open Subtitles هؤلاء الصيّادين يجوبون الحدود بين تيارات المحيط حيث تتجمّع فريستهم في أغلب الأحيان.
    Kızılderililerde avcılar avladıkları şeyin kalbini yerler. Bu güçlerini artırıyormuş. Open Subtitles الصيادون الهنود يأكلون قلب فريستهم لكي يستمدوا قواهم
    Hepsi de avlarını uçarken yakalayabilecek üstün uçuş yeteneklerine sahip hava avcılarıdır. Open Subtitles جميعهم يصطادون في الجو معتمدين على مهاراتهم الرائعة في الطياران لألتقاط فريستهم في الجو
    Bulanık suda avlarını izlemek için yönlerini sesle belirlerler. Open Subtitles إستعمال اكلونك لرؤية فريستهم خلال الماء العكر
    Klikler fundalık boyunca çok yayıImayan yüksek perdeden seslerdir, böylece avcılar kendi avlarını ürkütmeyeceklerdir. Open Subtitles الطقطقات أصوات حادة لكن مداها لا يصل بعيداً، لذا الصيادون لا يخيفون فريستهم
    avlarını yakalayabilmek için hızdan daha fazlasına ihtiyaçları var. Open Subtitles يتطلّب صيد فريستهم أكثر من مجرّد السّرعة وحدها.
    Çünkü doğal yaşamda avcılar felç edici zehirlerini avlarını yakalayıp yemek için kullanırlar. Ama bu av yenmemiş. Open Subtitles لأنه في العالم الطبيعي ، المفترسون بسمّ مسبب للشلل يستخدموه لإمساك وآكل فريستهم
    avı kuyruğundan yakalamaları lazım. Open Subtitles ينبغي بهم القبض على فريستهم بذيولهم
    avı kuyruğundan yakalamaları lazım. Open Subtitles ينبغي بهم القبض على فريستهم بذيولهم
    En sevdikleri avı arıyorlar. Open Subtitles أنهم يبحثون عن فريستهم المفضلة.
    Ama olağan avları insanlar değil. Open Subtitles ولكن الإنسان ليس فريستهم المعتادة
    avları ise zorlu, hızlı yüzen balık sürüleri. Open Subtitles فريستهم... سمك مراوغ سريع السّباحة
    Şimdi de dönüyor ve hava kabarcıkları püskürterek avlarına doğru yükseliyorlar. Open Subtitles الآن ، يدورون و هم ينفخون الهواء من فتحات تنفسهم و يصعدون بإتجاه فريستهم.
    Taktiği düz bir görüş alanında saklanarak avlarına sahte bir güven duygusu vermek. Open Subtitles إستراتيجيتهم هي الاختباء عن مرأى البصرِ، يمنحون فريستهم الشعور الزائف بالأمان.
    Her yırtıcının, avların bıraktığı belli belirsiz izleri saptayabilen olağanüstü koku alma duyuları var. Open Subtitles كُلّ مفترس يمتلك حاسة شم مدهشة، قادرة على إكتِشاف ادنى اثر خلفته وراءها فريستهم.
    Kızılderililerde avcılar avladıkları şeyin kalbini yerler. Bu güçlerini artırıyormuş. Open Subtitles الصيادون الهنود يأكلون قلب فريستهم لكي يستمدوا قواهم
    Neye inanıyorlarsa inansınlar avlarının ben olduğumu kolayca tahmin edebiliriz sanırım. Open Subtitles مهما تكن معتقداتهم , من الواضح ، أنني فريستهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد