Bu da toplu olarak Freon adıyla bilinen klorin, florin ve karbon içeren bir grup bileşendir. | Open Subtitles | وهي مجموعة من المركبات تتكون من الكلور والفلور والكربون فقط المعروفة بإسم فريون |
Katil Freon sızıntısına yakın durmuş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ القاتل كان واقفاً بجوار تسريب فريون. |
Freon tankını fırtınanın içine atacağım. | Open Subtitles | سوف نرمي خزان فريون في العاصفة. |
Sonra Thomas Midgley isimli bir kimyager bunların yerine kullanılacak, Freon olarak bildiğimiz bileşimi geliştirdi. | Open Subtitles | ثم كيميائي يسمى (توماس ميدجلي) أبتّكر مجمع استبدال يعرف الأن بـ(فريون) |
Freon ozon tabakasını deliyormuş. | Open Subtitles | ان (فريون) كان يحفر ثقوباً في طبقة الأوزون |
Ki Freon öyle soğuk ki tenimi yakıyor. | Open Subtitles | والرابعة بالـ(فريون) الحارق لبرودته |
Yani Freon. | Open Subtitles | هي تعني فريون |
Freon. | Open Subtitles | "فريون". |