ويكيبيديا

    "فسأذهب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • giderim
        
    • gideceğim
        
    • gideyim
        
    • geliyorum
        
    • gider seni
        
    Eğer eve gitmemi isterse eve giderim. Open Subtitles إذا قال أنني سأذهب إلى المنزل فسأذهب إلى المنزل
    O listeyi bastırabilirseniz başınızdan giderim. Open Subtitles حسنا، إذا أمكنك طبع تلك اللائحة فسأذهب عن طريقك
    Ya 300 dolarımı alırım ya da bu tabancayla polise giderim. Open Subtitles أريد 300 دولار و إلا فسأذهب إلى الشرطة بهذا المسدس
    Bense diğer tarafa gideceğim. Muhtemelen cehennemi benim için yeniden açarlar. Open Subtitles أما أنا فسأذهب للمثوى الآخر، غالبًا سيعيدون فتح الجحيم خصيصًا لي.
    "Eğer gerçekleri saklarsam cehenneme gideyim kızgın kömürden başka bir şey yemeyeyim ve kızgın koladan başka bir şey içmeyeyim. " Open Subtitles كرروا كلامي: إذا لم أقل الحقيقة فسأذهب مباشرة للجحيم حيث لن آكل إلا الفحم الناري
    Bunun yüzünden Deadalus'u kaçırdım. Eskiler'e ait bir yer bulursak, geliyorum. Open Subtitles تأخرت عن الـ"دايديليس"، إذا عثرنا على قاعدة قدماء سرية، فسأذهب أيضاً
    Eğer denersen, koça gider seni umursamamasını söylerim. Open Subtitles إن حاولتي، فسأذهب للمدرب و أطلب منه تجاهلك
    Sakladığı parayı bulursam, doğruca Meksika'ya giderim. Open Subtitles عندما أكتشف أين خبأ المال، فسأذهب للمكسيك
    Pekala, parmaklarını kahvemden uzak tutacaksa bir toplantıya giderim. Open Subtitles حسنا ان كان ذلك سيبقي أصابعك بعيدة عن قهوتي فسأذهب الى اجتماع
    Örneğin oradaki kuleye çıkmak istersem yana gidip, ileri giderim ve yukarı çıkarım. Open Subtitles لذا إذا كنت أريد الوصول إلى قمة البرج مثلاً أعلى هناك فسأذهب جانباً، وأذهب للأمام وأذهب إلى أعلى
    Tamam, benimle sorunun varsa, giderim. Open Subtitles حسناً اذا كان لديك مشكلة بقدومي هنا .فسأذهب
    Bu yüzden, onlar için çalıştığım sürece, bana söyledikleri yere giderim. Open Subtitles وبما أنهم مالكيها فسأذهب حيث يقولون
    İstediğinin gerçekten bu olduğunu söylersen, giderim. Open Subtitles إذا قلت أن هذا حقاً ما تريدينه فسأذهب
    Ben 18 oluyorum. Avrupa'ya gitmek istersem, Avrupa'ya giderim. Open Subtitles وإذا أردت الذهاب إلى "أوروبا"، فسأذهب إلى "أوروبا"
    Bak, bana bu makbuzun ne için olduğunu söylersen, giderim. Open Subtitles إن أخبرتني لأيّ شيء هذا الإيصال فسأذهب
    Sen yapmazsan, eyalet polisine gideceğim. Open Subtitles إذا لم تقم أنت بهذا فسأذهب إلى شرطة الولاية
    Çekil çıkacağım! Oğluma gideceğim! Open Subtitles ‫ابتعدي عن طريقي فسأذهب لرؤية ابني‬
    Eğer bir basın toplantısı düzenleyip valinin teklifini reddetmezsen kendi hikâyemle Star-Herald'a gideceğim. Open Subtitles إلاّ إن طلبتي مؤتمراً صحفيّاً تعلنين فيه نيّتكِلرفضتعيينالحاكم، فسأذهب إلى صحيفة "ستار هيرالد" بقصتي
    Yardım etmemi istemiyorsan gideyim. Open Subtitles 00 أنظر, إذا كنت لا تريد مساعدتي, فسأذهب
    Tamam, ben onun üzerinde "ölümcül cazibe" büyüsü gibi bir şey yapmadığından emin olmak için gelmiştim ama şimdi iyi olduğunu gördüğüme göre ben gideyim. Open Subtitles حسنٌ. أتيت لأطمئن أنّها لم تُصبك بتعويذة جذب محتوم. لكنّي الآن وقد تبيّنت أنّك بخير، فسأذهب.
    Sana anahtarlarımı vermeyeceğim. Bunu yapacaksan ben de geliyorum. Open Subtitles لن أعطيك مفاتيحي إن كنتَ تريد الذهاب فسأذهب معك
    Eğer mutluluğun Mikado'dan alacağın bir kepe bağlıysa o zaman bir kez onun yanına gider seni o kepi giyerken gördükten sonra da kendimi öldürürüm. Open Subtitles إن كان لباس الحاشية هو مصدر سعادتك... فسأذهب إليه... وعندما أراكَ بذلك اللباس، فسأقتل نفسي حينها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد