Bana güven. Neler olupbitti hakkında herhangi bir fikri olsa, benim haberim olur. | Open Subtitles | ثقن بي، إذا كانت لديه أي فكرة حقاً بما يجري، فسأعرف |
Ötmediğin sürece ötersen haberim olur. | Open Subtitles | إلاّ إذا تحدثت. إن تحدثت، فسأعرف. |
Ben yokken tek bir kişi konuşur veya kıpırdarsa haberim olur. | Open Subtitles | إن تحدث أحدكم أو تحرك وأنا بالخارج.. فسأعرف! |
Dert etme, eğer Kira değilsen, ben anlarım. | Open Subtitles | لا بأس ، إن لم تكن كيرا فسأعرف ذلك |
Eğer onunla tekrar karşılaşsam kesinlikle anlarım. | Open Subtitles | ،لو قابلتها ثانية فسأعرف بلا شك |
Ve eğer bilgisayarların özgürlüğümüzü tehdit ettiği bir film görürsem fikrimi çaldığını bileceğim. | Open Subtitles | لو رأيت فلماً حيث الحواسب تهدد حياة البشر فسأعرف أنك سرقت فكرتي |
Geldiğimde gördüğüm her araba hala burdaysa güvende olduğumu anlayacağım. | Open Subtitles | و في الوقت المحدد إذا لم تغادر جميع السيارات التي رأيتها منذ أتيت ، إذن فسأعرف |
- Şubemde biri sıçarsa, ondan bile haberim olur. | Open Subtitles | لو تغوط أحدٌ ما في شقتي فسأعرف هذا. |
Öyleyse anlarım. | Open Subtitles | لأنك لو كنت تكذب, فسأعرف ذلك |
Biri onları karıştırdıysa, anlarım. | Open Subtitles | لو عبث أحدٌ بها، فسأعرف. |
Eğer bu bizim inek değilse, anlarım. | Open Subtitles | لو لم يكُن المهووس فسأعرف |
Soruları cevaplamayı reddetsem bile, Will'e hangi soruları sorduğunu bileceğim. | Open Subtitles | حتى لو رفضت أن أجيب على أية سؤال فسأعرف ماذا سيسأل ويل |
Ama beni reddedersen, işte o zaman kafadan hasta olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | لكن ان خذلتني فسأعرف انه المرض العقلي |
Eğer verendanın ışığı açıksa bana, beni çekici bulduğuna yönelik bir sinyal olduğunu anlayacağım. | Open Subtitles | سألقي نظرة من نافذتيوإنكانتأضواءالشرفةمضيئة .. فسأعرف أن هذه علامة بأنك تعتقد أنني جذابة ولن تحتاج أن تقولها ليّ مباشرة أبداً |
Herhangi birinin kulağına giderse nereden duyduğunu anlayacağım. | Open Subtitles | إن خرج هذا لأي فرد آخر فسأعرف من أخبرهم. -متفاهمين؟ |