ويكيبيديا

    "فسأكون في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olacağım
        
    Gerçi kendi davam hala açık. Bana ihtiyacın olursa, karavanımda olacağım! Open Subtitles إلا أن قضيتي ما زالت متداولة، إن احتجتني فسأكون في قطيرتي
    Eğer biri beni ararsa, duşta olacağım. Open Subtitles إذا أرادني أحدكم فسأكون في غرفة الإستحمام
    Ne zaman mantıklı bir konuşma yapmak istersen ben odamda olacağım. Open Subtitles عندما تريد أن تتحدث بشكل منطقي فسأكون في غرفتي
    Bana ihtiyacınız olursa, sundurmada yalıtım sıvısı içiyor olacağım. Open Subtitles إن أحتجتموني فسأكون في الشرفة أحتسي السائل اللاصق
    Eğer bu doğru ellere tek parça hâlinde ulaşmazsa, sizin kadar ben de ip üstünde olacağım. Open Subtitles إن لم تصل هذه إلى الأيادي المناسبة سالمةً، فسأكون في مأزق شأني شأنكم
    Frank, önümüzdeki üç gün beni arayacak olursan, annemin evinde olacağım ve diş ipimde kızılcık taneleri olacak. Open Subtitles اذا احتجتني خلال الأيام الثلاثة القادمة فسأكون في منزل أمي أصنع سلسلة من التوت البري على خيط تنظيف الأسنان
    Gerçek dedektife ihtiyaç olursa arşivde olacağım. Open Subtitles إن احتاج أحدكم محقّقة حقيقيّة فسأكون في غرفة الملفّات
    Eğer bir sorun olursa yanımda destekle beraber hemen dışarıda olacağım. Open Subtitles حسنا، إذا سار أي شيء بشكل خاطئ، فسأكون في الخارج مع الدعم.
    Herhangi bir sorunuz olursa resepsiyonda olacağım. Open Subtitles إذا كانت لديكم أي أسئلة، فسأكون في مكتب الاستقبال.
    Bana ihtiyacınız olursa, ofisimde, öğürüyor olacağım. Open Subtitles حسناً، لو إحتاجني أيّ شخصٍ، فسأكون في مكتبي، أتقيّؤ.
    İlgiliysen yukarıda olacağım. Open Subtitles إذا كنت مهتماً, فسأكون في انتظارك في الأعلى
    Eğer birinin bana ihtiyacı olursa, tuvalette olacağım.. Open Subtitles إن احتاجني أحد فسأكون في الحمام
    İster soğuk olsun ister sıcak, ister yağmurlu ister güneşli bu geceyarısı Philadelphia treninde olacağım. Open Subtitles لأنه لو كان الجو ساخناً أوبارداً ممطراً أو مشمساً فسأكون في قطار (منتصف الليل إلى (فيلادلفيا
    Onu tam burda bekliyor olacağım. Open Subtitles فسأكون في انتظاره هنا
    Eğer beni öldürmek istersen St. Claire'daki nikel fabrikasında olacağım. Open Subtitles لذا إن كنت تود قتلي فسأكون في مصنع النيكل في شارع (سانت كلير)
    Verna Bradley'in tüm kayıtlarının birer kopyasını bulup, bana çağrı bırakır mısın misin? - Ameliyathane katında olacağım. Open Subtitles هل يمكنك أن تحضر لي جميع نسخ سجلات (فيرنا برادلي) ونادني فسأكون في طابق غرفة العمليات
    Bir daha olduğu zaman Leon, ben tatilde olacağım. Open Subtitles عندما يحدث هذا في المرّة القادمة يا (ليون)، فسأكون في إجازة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد