Eğer eşyalarımı karıştıracaksan en azından onları taşımama yardım et. | Open Subtitles | اذا كنت ستبحث في حاجياتي، فساعدني في حملها علي الأقل. |
Aynıysak Bruce, bana yardım et. Beni eğit. Ortağın olayım. | Open Subtitles | إذا كنا سواء فساعدني دربني, دعني أكون شريكك |
Somut bir kanıt bulmak için tek umudumuz bu. O yüzden lütfen yardım et bana. | Open Subtitles | إنه الأمل الوحيد للعثور على خيط صلب، فساعدني أرجوك. |
Apartmanımdaki arkadaşlarına gelmişti ve ağacı taşımama yardım etti. | Open Subtitles | لقد كان في زيارة الى اصدقائه فساعدني |
..ama o bana benimkileri bastırmama yardım etti. | Open Subtitles | فساعدني على السيطرة على مخاوفي |
Pekala,madem uçmayacaksın en azından yapmama yardım et. | Open Subtitles | إنْ لمْ ترغب بالصعود معي فساعدني في صناعتها على الأقلّ |
Ve bana kötü adam olmadığını kanıtlamak istiyorsan gerçekte kötü olanı bulmama yardım et. | Open Subtitles | ولو اردت ان تثبت لي انك لست شخص سئ فساعدني بالعثور علي من هو سئ |
yardım et bana. | Open Subtitles | إن كنت تعلم هذا فساعدني بشيء ما |
Benden kurtulmak istiyorsan, bana yardım et yeter. | Open Subtitles | إن أردتَ التخلّص منّي، فساعدني و حسب. |
- Yardım etmek istiyorsan buna yardım et! | Open Subtitles | إذا أردت تقديم المساعدة فساعدني في ذلك |
Bende sadece on var. yardım et. | Open Subtitles | عشرة قطع هي كلّ ما لديّ، فساعدني |
Eğer senin için önemliysem, kardeşim, bana yardım et. | Open Subtitles | -سأنقذها . إن كان يهمّك أمري يا أخي، فساعدني. |
Saçma gelse de doğru Keyes, o yüzden yardım et bana. | Open Subtitles | يبدو هذا جنونياً يا "كيز" ولكنه صحيح، فساعدني |
İstememe rağmen. Eğer gerçek buysa, o zaman bana yardım et. | Open Subtitles | إن كنت تقول الحقيقة، فساعدني. |
Cavallo'yu bulmama yardım et. | Open Subtitles | فساعدني إذن في العثور عليه ساعدني في العثور على (كافالو) |
- Eğer öyleyse, bana yardım et şimdi. | Open Subtitles | -اذا أردت فساعدني الآن |
eğer Zhang Tien Yong olduğunu düşünüyorsan, bana yardım et. | Open Subtitles | إن كنت تظن أنك (زانغ تين يونغ) فساعدني |
Daha önce Rayna Cruz' yardım etmiştin, şimdi de bana yardım et. | Open Subtitles | ساعدتَ (رينا كروز) قبلًا، فساعدني الآن. |
- Takamadım. yardım etti. | Open Subtitles | -لم أستطع إغلاقها فساعدني |
Abbas, kurulan tuzağı bulmamda bana yardım etti. | Open Subtitles | فساعدني (عباس) في إخراجه |