ويكيبيديا

    "فستانًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • elbise
        
    • elbisem
        
    Kendime güzel bir elbise alacağım, saçımı yaptıracağım limuzinin arkasında flörtümle yaylanacağım. Open Subtitles سأشتري فستانًا جميلاً، وأسرّح شعري وأتمدد في سيارة الليموزين مع من سأواعده
    elbise giydiğim için kendi ailem ve yabancılar tarafından dalga geçildim. TED سخر مني بعض أفراد عائلتي وغرباء لارتدائي فستانًا.
    Merhaba, acele ettiğini biliyorum. Kırmızı bir elbise giyeceğimi söyleyecektim. Open Subtitles أعرف أنك على عجلة، أردت إخبارك أني سأرتدي فستانًا أحمر"
    Artık sana bir elbise almaya gittiğini düşünmeye başladım! Yıkıl karşımdan! Open Subtitles والآن, بدأتُ أعتقدُ بأنه ذهب ليشتري لكَ فستانًا.
    Ve benim zaten bir elbisem var yani bana bir korsaj bile almayı aklından geçirme. Open Subtitles انتقيت فستانًا بالفعل، فلا تفكّر حتّى بجلب باقة زهور لتزيين فستاني
    Bir elbise giydim ve sacimi kestirdim cünkü bugün iyi görünmek istiyorum. Open Subtitles وأنا أرتدي فستانًا وقصصت شعري لأنني أريد أن أبدو جميلة اليوم. هل أبدو جميلة؟
    Bu hoşuna giden bir elbise bulup elbisenin zengin olduğunu öğrenmeye benziyor. Open Subtitles هذا مثلاً شرائك فستانًا تحبّينه وتكتشفين أنّه ثري.
    Bir elbise almalıyım. Bu kısma takıldım. - Ne? Open Subtitles سأحتاج فستانًا. هذا الجزء الذي أظل أتعثر فيه.
    Kırmızı elbise giydiğini biliyorsun. Open Subtitles على الأقل تعرف أنها مرتدية فستانًا أحمر
    Belki, Woodbury pazarından olsa bile gerçekten senin olan bir elbise giyersin? Open Subtitles ربما تلبسين فستانًا تملكينه حقًا "حتى لو كان من محل "وودبيري
    Belki gerçekten senin olan bir elbise giyersin, Woodbury meydanından gelsen bile? Open Subtitles ربما تلبسين فستانًا تملكينه حقًا "حتى لو كان من محل "وودبيري
    Sadece bir şeye kesin niyeti olan bir kadın baldırına Beretta 70 sıkıştırıp sırtı açık bir elbise giyer. Open Subtitles سجيّة بعينها من النساء هي من ترتدي فستانًا مكشوف الظّهر ومحزوم على فخذها مسدس "بريتا" عيار 7 مليمتر
    Ancak belli kadınlar sırt dekoltesi olan bir elbise giyip bacağına bir Beretta 70 bağlar. Open Subtitles سجيّة بعينها من النساء هي من ترتدي فستانًا مكشوف الظّهر ومحزوم على فخذها مسدس "بريتا" عيار 7 مليمتر
    Sana bir elbise seçmemi istedi. Open Subtitles لقد طلب مني أن أجد لك فستانًا.
    At çok yüksek. Hem de üzerimde elbise var. Open Subtitles الحصان عالي جدًا وأنا أرتدي فستانًا
    Evet, sevgilisi kabinde elbise denerken görmüşsündür. Open Subtitles أجل، بينما كانت صديقته تجرب فستانًا.
    Sekreterini bana bir elbise almak için gönderdi. Open Subtitles أرسل سكرتيرته لتشتري لي فستانًا.
    Benimki gibi kırmızı bir elbise. Open Subtitles ـ أنها ترتدي فستانًا أحمر مثلي
    - elbise mi giydim sanki? Open Subtitles هل أرتدي فستانًا ؟
    Ama elbisem yok. Open Subtitles غير أني لا أملك فستانًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد