ويكيبيديا

    "فسنرى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görürüz
        
    • görebiliriz
        
    • una kayıt
        
    Eğer erken bir safhada bu kurtçuklara yeni ilaçlarımızdan verirsek sağlıklı olduklarını ve normal ömürlerini yaşadıklarını görürüz. TED ولكن عندما نعطي دوائنا الجديد لهذه الديدان في مرحلة مبكرة، فسنرى أنها معافاة و تعيش فترة حياة طبيعية.
    O zaman aynısını yaparsak, temelinde farklı bir durum olduğunu görürüz. TED لذلك إذا قمنا بالشيء نفسه، فسنرى صورة مختلفة بشكل جذري.
    Ama aşk yok olduktan sonra, o insanı gerçek anlamda görürüz. Open Subtitles ولكن حالما يتم تجريد الحب فسنرى حقيقة الشخص بوضوح
    Kıyafetleri yarı saydam yaparsam... bazı kıyafet hasarlarının iskeletindeki travma ile aynı hizada olduğunu görebiliriz. Open Subtitles إذا جعلت الملابس شفافه فسنرى بعض الأضرار في الملابس على طول الرضوح الموجودة في هيكله العظمي
    Saat 8:00'de burada kocanızla konuştuğunuzu görebiliriz değil mi? Open Subtitles فسنرى انك كنت تتحدثين مع زوجك في الساعة الثامنة تماماً
    Şanslıysanız bir kuş filan görebiliriz. Open Subtitles إذا كنتُم محظوظين، فسنرى طائراُ أو اثنين
    A.J. belgelirin gelince hangi kredilere ihtiyacın var bir bakarız ve seni Yaz Okul'una kayıt ettirebiliriz. Open Subtitles وثم يا (اي.جي), حينما نحصل على سجلاتك الدراسية فسنرى ماهي الساعات التي ما زلت تحتاجها وثم يمكننا إدخالك في المدرسة الصيفية
    Ama aşk yok olduktan sonra, o insanı gerçek anlamda görürüz. Open Subtitles ولكن حالما يتم تجريد الحب فسنرى حقيقة الشخص بوضوح
    Beynin yüzeyinde sinir iletim çalışması yaparsak ölü noktaları görürüz. Open Subtitles ولو أجرينا فحصاً للناقلية العصبية على سطح دماغها فسنرى البقع الميتة
    Ona şöyle söyle yarına kadar benimle temasa geçmezse İç Güvenlik Teşkilâtı ona diyecekmiş görürüz. Open Subtitles حسناً ، يمكنكِ أن تقولي له، أنه إذا لم يتصل بي بحلول يوم غدٍ فسنرى ما ستقوله وكالة الأمن القومي
    Sıradan meşe ağacına benziyor ama tam kalbine, temeline bakarsak mucizeyi görürüz. Open Subtitles إنّها تبدو كشجرة بَلُّوط.. و لكن إن نظرتَ في جوهرها , في صميمها.. فسنرى مُعجزة..
    Rıza konusunu düşündüğümüzde gizlilik ihlali mağdurlarının anlayışımızı hak ettiğini görürüz, yasak koymayı, aşağılamayı, taciz etmeyi ve cezalandırmayı değil. TED إذا فكرنا أكثر في الموافقة، فسنرى أن ضحايا انتهاكات الخصوصية يستحقون تعاطفنا، وليس التجريم ، والخزي، والمضايقة، والعقاب.
    Eğer soruyu değiştirir ve kahkahanın sesinin, gerçek mi yapmacık mı olduğunu değil de, bu kahkahanın sizi gülmeye ne kadar ittiğini, size ne kadar bulaşıcı olduğunu sorarsak daha farklı bir profil görürüz. TED في حال غيرنا صيغة السؤال و قلنا بدلا عن، على ماذا يدل صوت الضحك من حيث كونه حقيقيا أو مزيفا، و نستبدله بي إلى أي درجة يجعلك هذا الضحك راغبا في الضحك، إلى أي درجة تصيبك عدوى هذا الضحك، فسنرى لمحات مختلفة.
    A.J. belgelirin gelince hangi kredilere ihtiyacın var bir bakarız ve seni Yaz Okul'una kayıt ettirebiliriz. Open Subtitles وثم يا (اي.جي), حينما نحصل على سجلاتك الدراسية فسنرى ماهي الساعات التي ما زلت تحتاجها وثم يمكننا إدخالك في المدرسة الصيفية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد