Sana daha önce de söylemiştim bunların herhangi birini yaparsak kendi isteğimizle yapacağız bazı budalaların bizi korkutup kaçırması nedeniyle değil. | Open Subtitles | لقد أخبرتك سابقاً ، حينما نقوم بأيٍ من هذه الأمور، فسنقوم بها بشروطنا الخاصة وليس لأن هناك وغداً يجبرنا على الرحيل |
Eğer zaman dolar ve hala elektriğimizi vermezlerse. Yapılması gerekeni yapacağız. | Open Subtitles | إن حانت ساعة الصفر، ولم يُعد لنا الكهرباء، فسنقوم بالعمل |
Eğer bunu yapacaksak doğru şekilde yapacağız. | Open Subtitles | إن كنا سنقوم بهذا، فسنقوم به بالأسلوب الصحيح |
Eğer bu haberi yapacaksak, kendi bildiğimiz gibi yapacağız. | Open Subtitles | إذا كنّا سنقوم بالتغطية فسنقوم بها على طريقتنا |
Yarın okul çıkışı acil seçmeler yapacağız. | Open Subtitles | وعليه فسنقوم بجلسة عاجلة لتجربة الآداء غداً بعد المدرسة |
Eğer bunu yapacaksak birlikte yapacağız. | Open Subtitles | إن كنّا سنقوم بهذا فسنقوم به معاً |
Yani bu araştırmayı sen ve ben yapacağız. | Open Subtitles | -لذا فسنقوم أنا وأنتِ بالتحقيق |
O halde benim yöntemimle yapacağız. | Open Subtitles | إذن فسنقوم بالأمر بطريقتي |