ويكيبيديا

    "فسيعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlayacak
        
    • anlar
        
    • anlayacaktır
        
    • öğrenecektir
        
    • öğrenir
        
    • öğrenecek
        
    Eğer kendi güvenlik şifreni kullandıysan, Chandler senin orada olduğunu anlayacak. Open Subtitles إن كنت استخدمت الرموز الأمنية الخاصة بك فسيعرف شاندلر بأنك كنتِ هناك
    Soru sormaya başlar başlamaz insanlar anlayacak. Open Subtitles حالما ابدأ في طرح الأسئلة فسيعرف الجميع
    Bir rahip FBI'ın kendisini izlediğini fark ediyorsa, baban gibi deneyimli bir kaçak da anlar. Open Subtitles إذا تمكن قس أبرشية من معرفة أن الإف بي آي يراقبونه فسيعرف هارب خبير كوالدك ايضا
    Sıradan bir insan bile düşününce bunların insana zarar vereceğini anlar. Open Subtitles ...لو فكر فيها الإنسان العادي فسيعرف أنها نقائص ضارة
    Kimse bir şey söylemese bile, anlayacaktır. Open Subtitles حتى لو لم يقل أحد أي شيء ، فسيعرف.
    Eğer bana 100 metre yaklaşırsa, cezalandırmanın gerçekten ne demek olduğunu öğrenecektir. Open Subtitles إذا اقترب مني مسافة 1000 ياردة فسيعرف ما تعنيه كلمة عقوبة
    Eğer aynaya bakacak olursan düşman nerede olduğumuzu öğrenir. Open Subtitles ،إذا نظرت إلى المرآة فسيعرف العدو مكاننا
    Bu görüşmeyi yapmazsan, herkes geçinmek için ne yaptığını öğrenecek. Open Subtitles إذا لم تقومي بهذا الإتصال فسيعرف الجميع مهنتك الحقيقية
    Gitmezsen bir terslik olduğunu anlayacak. Open Subtitles إن لم تذهب، فسيعرف أن هناك خطب.
    Yoksa Ian burada olduklarını anlayacak. Open Subtitles وإلاّ فسيعرف (إيان) أنهم هنا.
    Geri dönmezsen, o zaman kesin anlar. Open Subtitles إنْ لمْ تعودي فسيعرف على وجه اليقين
    Eğer ıskalarsak, Saunders burada olduğumuzu anlar. Bu işi daha yakından yapmak istiyorum. Open Subtitles اذا اخطأناهم فسيعرف (ساندرز) أننا هنا أريد أن أفعل هذا من قريب
    -Çünkü eper McCallister seni görürse. -Birşeyler olduğunu anlar. Open Subtitles إلا أنه على (جين) أن تقوم بالتبديل لأنه إذا رأى (ماكالستر) أحدنا فسيعرف أن هنالك شيء ما
    Dinle, eğer beni duyuyorsa... hayatta olduğumu... onun için geldiğimi, onlardan geri alacağımı anlayacaktır. Open Subtitles اسمع، إن كان يسمعني فسيعرف أنني حي، و أنني قادم من أجله، أنني سأستعيده!
    Davian'ı nasıI yakalarsak yakalayalım müşterileri bunu anlayacaktır. Open Subtitles مهما كانت طريقة الاحتفاظ بـ (ديفي) فسيعرف عملاؤه أنه قد أخذ
    Evleniyorsa, Andy bunu öğrenecektir. Evet,haklısın. Open Subtitles تعلمين، لو ستتزوج فسيعرف
    Eğer bulunacak olursa herkes ne yaptığımızı öğrenir! Open Subtitles إن وجدت, فسيعرف الجميع بما فعلناه
    Oh, anlıyorum. eğer tanıklık yaparsan, Skinner okuldan kaçtığını öğrenecek. Open Subtitles فهمت ، إن شهدت فسيعرف (سكنر) انك تغيبت عن المدرسة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد