Tüm vampirler beslenmeyi keserse o sapkın kancıklar haberimiz olduğunu anlar. | Open Subtitles | إذا رفض كل مصاصي الدماء التغذي، فسيعلم هؤلاء الأوغاد الآدميين أننا فضحنا مكيدتهم، |
Ama yolculuğunu engellersek bir şeylerin döndüğünü anlar. | Open Subtitles | لكن إن أوقفنا هذه الرحلة, فسيعلم أنه طرأ أمر ما |
Böyle yaparsam herkes sana iltimas geçtiğimi anlar. | Open Subtitles | اذا قمت بذلك فسيعلم الجميع اني اعطيك معامله تفضيليه |
Uyanırsa herkes yaptığım bu korkunç şeyi öğrenecek. | Open Subtitles | إن إستعاد وعيه, فسيعلم الجميع بفظاعة ما إرتكبت |
Öleceğini bildiğimizi bilmiyor daha senin bildiğini öğrenirse benim bildiğimi de öğrenecek ondan sonra ne olacağını sen de tahmin edersin. | Open Subtitles | هو لا يعلم بأننا نعلم بأنه يحتضر فإذا علِم بأنكِ تعلمين, فسيعلم بأني أعلم وتعلمين ماذا سيحدث بعد ذلك |
Yani bilgisayarını kullanmak isterse bir terslik olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لذا، فإنه إذا حاول إستخدامه فسيعلم أن هناك شيئـًا ما خطأ |
Asla arkanıza bakmayın çünkü arkanızdaki çocuk bunu görürse zayıf olduğunuzu anlar ve sizi ezip geçer." derdi. | Open Subtitles | "أبدا لا تنظروا للخلف, لأن الصبي الواقف خلفكم إذا شاهد ذلك" "فسيعلم أنكم ضعفاء، وسوف يقوم باسقاطكم." |
- Eğer gelirsem, benim söylediğimi anlar. | Open Subtitles | - إن أتيت فسيعلم بأنني أنا من أخبرك |
Alırsam buraya geldiğimi anlar. | Open Subtitles | "إن أخذتُه فسيعلم بأنّي كنتُ هنا" |
Ben biliyorum ve eğer beni buradan çıkarmazsan oda arkadaşın da öğrenecek. | Open Subtitles | أعرف، وإن لم تخرجني من هنا قريباً، فسيعلم زميلك |
Eğer DNA bu kadar önemli ise, Linus bunu anlayacaktır. | TED | إذا كان ال DNA بتلك الأهمية، فسيعلم لاينس ذلك. |
Senin hayatta olduğunu anladığı an neden işe yaramadığını anlayacaktır. | Open Subtitles | فسيعلم سبب فشل الهجين |