Emrimde çalışan herkesi tanırım. Bunu bana açıklar mısın. Nasıl oluyorda seni tanımıyorum? | Open Subtitles | أعرف كلّ رجل يعمل تحت إمرتي، هلّا فسّرت لي، أنّى لا أعرفك؟ |
Model'ini açıklar mısın, genç adam? | Open Subtitles | هلا فسّرت نموذجك أيها الشاب؟ |
Biraz açıklar mısın? | Open Subtitles | هلا فسّرت لي هذا؟ |
Bu talebi hiç beklemediğimi ve karşısında biraz gözümün korktuğunu açıkladım. | Open Subtitles | فسّرت له بأنني لم أكن أتوقع هذا الطلب و لقد شعرتُ بالرهبة قليلاً في مواجهة ذلك |
Ama parmak izini açıkladım ve eminim ki şimdiye çoktan araştırmışsınızdır. | Open Subtitles | ولكني فسّرت طريقة وجود بصمتي -والآن ، متأكّد أنّكِ تحققتِ من قصّتي |
Ona Alicia Florrick'in çıkış paketiyle ilgili görüşmeye gittiğimi açıkladım. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}فسّرت له أنّي كنت هناك أفاوض لـ(آليشيا فلوريك) عقد خروجها. |
Bunu jüriye açıklar mısınız Bay Cogburn neden Bay Wharton kazanın yanında, bir kolu ateşte eli ve gömlek kolu yanar halde bulundu. | Open Subtitles | هلا فسّرت لهؤلاء المحلفين يا سيد (كوغبيرن) سبب العثور على جثة (وارتون) بجانب اناء المياه وأحد ذراعيه داخل النيران؟ |
Hey öksürük pastili! Bana şunu açıklar mısın? | Open Subtitles | أنت يا"دواء السعال" هلا فسّرت شيئًا لي؟ |
Otelin güvenlik müdürü olarak, Bay Cazorla'nın nasıl olup da altıncı katta Bay Lampe ile görüşebildiğini açıklar mısınız? | Open Subtitles | كرئيس أمن المنتجع، هلاّ فسّرت فضلاً، كيف للسيد (كازورلا) صعد لغرفة السيد (لامبي) بالطابق الـ6؟ |
-Ona her şeyi açıkladım. | Open Subtitles | كلا، فسّرت له الأمر. |
Tüm bunları Mary'e açıkladım ki beni anladığını ve ayrılığımıza karşı itirazı olmadığını zikretti. | Open Subtitles | لقد فسّرت كل هذا لـ(ماري) والتي أخبرتني بأنها تعي هذا وأنها لن تعترض قط على إنفصالنا. |