Yarım kilo elma Lütfen. Bir dakikalığına sıvışmam lazım. | Open Subtitles | بجنيه تفاح من فضلك يجب ان اتسلل فى دقيقة |
Mr Maverick, Lütfen.Dinlemelisiniz beni.-Hikayeni dinlemek istemiyorum. | Open Subtitles | سّيّد مافيريك من فضلك يجب عليك أن تستمع أنا لست مضطرا لسماع قصّتك |
Lütfen gel, seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | تعال من فضلك يجب أن أقدمك لبعض الأشخاص هنا |
Bu gece yardımına ihtiyacım var, Lütfen. | Open Subtitles | انا بحاجة الى مساعدتك الليلة , من فضلك يجب ان تكون الامور بخير بالنسبة لى |
Evet, Lütfen. | Open Subtitles | نعم ، من فضلك يجب أن لاتلعبي البوكر ابداً . اديسون |
İşimin şu son saatlerin de Lütfen, ben ödemeliyim. | Open Subtitles | في الساعات القليلة الماضية من العمل من فضلك , يجب على الدفع |
Lütfen sakla bizi. En azından takip bitene kadar. | Open Subtitles | من فضلك , يجب عليك أن تخبئنا حتى ينتهي القلق فقط |
Lütfen belgeyi kaşele. | Open Subtitles | قم بختم النموذج من فضلك يجب عليّ أن أقرّ بذلك مرةً أخيرة |
- Her şeyi düşünmüş. - Biliyorum. Lütfen, parayı almadan önce ona ulaşmalıyım. | Open Subtitles | لقد اخفت كل شىء من فضلك يجب ان الحق بها قبل ما تحول المال لها |
"Fatura mı alabilir miyim Lütfen? Ayrılıyorum." | Open Subtitles | "أحضر لى الفاتورة ، من فضلك يجب أن نترك المكان" |
- Lütfen. - Banyoya gitmem gerek. | Open Subtitles | من فضلك يجب أن أذهب إلى الحمام |
Dr Ferragamo, telefonu açın, Lütfen. Beni duymanız gerekiyor. | Open Subtitles | دكتور "فيرجامو" التقط السماعه من فضلك يجب ان تسمعنى |
Lütfen. Konuşmalısın. Sen eğlendin. | Open Subtitles | من فضلك يجب أن تتكلمي أنت أخذتِ متعتك |
- Ari, Lütfen, çocukların bunun hakkında kötü hissetmemelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | -من فضلك يجب أن يتقبل الولدان هذا بصدر رحب |
- Beyefendi Lütfen koltuğunuza geçin. | Open Subtitles | سيّدي، من فضلك يجب أن تبقى في مقعدك |
- Ari, Lütfen, çocukların bunun hakkında kötü hissetmemelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | -من فضلك يجب أن يتقبل الولدان هذا بصدر رحب |
Mads, Lütfen bu konuyu konuşalım. | Open Subtitles | مادز من فضلك يجب ان نتحدث عن هذا |
Ayrıca, Lütfen geç kalma. Onları etkilemek zorundasın! | Open Subtitles | "كذلك، لا تتأخر من فضلك يجب أن تثير إعجاب أهلي." |
Seni dışarı çıkartmalıyım. Haydi. Hayır, bekle, Lütfen. | Open Subtitles | لا إنتظر من فضلك يجب أن نأتى بها |
Lütfen beni aramayı bırak artık. | Open Subtitles | من فضلك يجب التوقف عن الاتصال بى |