| Her gün elmalı turta yenilen eve doktor giriyormuş meğer. | Open Subtitles | أتضح أن فطيرة تفاح يومياً لا تُبقيكَ بعيداً عن الطبيب. |
| Boltzmann'ın modeline göre, eğer elmalı turta yapmak isterseniz önce atomların rastgele tesadüfi hareketlerinin size bir elmalı turta yapacağı anı beklemeniz gerekli. | TED | حسب سيناريو بولتزمان ، إذا كنت تريد عمل فطيرة تفاح، تنتظر فقط الحركة العشوائية للذرات لعمل فطيرة تفاح. |
| Bazıları buradan elmalı turta yapmayı tercih edebilir. | TED | بعض الناس سيجعلونها تبدو مثل فطيرة تفاح |
| Elmalı tart 48 eyalet, hava ikmali. | Open Subtitles | فطيرة تفاح الولايات الثمانية والأربعون, العرض الجوي |
| Beyaz kazıklı çit, ev yapımı elma turtası arka bahçede salıncaklar aklına gelecek ne varsa işte. | Open Subtitles | سياج خشبي أبيض، فطيرة تفاح محليّة الصنع يتأرجح هناك كما تعلم، طقم كامل ومجموعة متكاملة |
| Ve tatlı olarak da, tırnak takliti elmalı pasta. | Open Subtitles | و للحلوى , لدي فطيرة تفاح زائفـة |
| Wilbur, bu elmalı turta. İşte bak. Gördün mü? | Open Subtitles | ويلبر،إنها فطيرة تفاح هنا أنظر جرب واحدة من هذة |
| Ev yapımı elmalı turta yapabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه يمكننا صنع فطيرة تفاح منزليه |
| Bir elmalı turta, bir de kahve. - Şekersiz ve koyu. | Open Subtitles | فطيرة تفاح ، وكوب من القهوة السوداء بدون سكر |
| Tanrım, bu çok iyi. Bu, şu ana kadar yediğim en iyi elmalı turta. | Open Subtitles | هذا لذيذ , تبدو مثل افضل فطيرة تفاح تذوقتها |
| Yok ama arkadaşımı bulmama yardım edersen yolda bulduğumuz ilk restoranda söz sana elmalı turta ısmarlayacağım. | Open Subtitles | لا، ولكن إذا ساعدتيني ،في العثور على صديقتي، أعدك ،مطعم على جانب الطريق أننا سنعثر على فطيرة تفاح على حسابي |
| Şerife göre ikinci kurbanın annesi enfes elmalı turta yapıyormuş. | Open Subtitles | حسب الشريف، المختفي الثاني... تعدّ والدته فطيرة تفاح سيئة. |
| Birkaç gün sonra doğum günü. Ona elmalı turta yapacağım. | Open Subtitles | عيد ميلادها في غضون أيام سأخبز لها "فطيرة تفاح" |
| elmalı turta, tepesinde karamel olacak | Open Subtitles | فطيرة تفاح باللوز الكريمة من فوق |
| Annen elmalı turta yaptı. | Open Subtitles | صنعت لك أمك فطيرة تفاح |
| Şehirdeki en iyi elmalı turta. | Open Subtitles | أفضل فطيرة تفاح بالمدينة |
| - İki biftek, iki elmalı turta. - İçki? | Open Subtitles | -اثنين ستيك، واثنين فطيرة تفاح |
| Kahvaltıda elmalı turta mı yiyorsun? | Open Subtitles | فطيرة تفاح فى الفطور |
| Roger'ın ilk diliyse "Evet, siparişimle beraber Elmalı tart isterim". | Open Subtitles | أسلوب (روجر) الاول هو "اجل، سأخذ فطيرة تفاح مع طلبي" |
| McDonald's'daki kıza, daha sorulmadan Elmalı tart istediğini söyler. | Open Subtitles | طلب من عاملة مطعم "ماكدونالدز" ان كان بأمكانه أخذ فطيرة تفاح مع الطلب، قبل ان يعرفوا طلبه. |
| Macchiato bir kahvedir, elma turtası değil. | Open Subtitles | إنها قهوة وليست فطيرة تفاح |
| Ben bir de elmalı pasta alayım. | Open Subtitles | - أتعلمين ماذا ؟ أريد فطيرة تفاح , أيضاً . - حسناً . |