İkincisi, bu saatte eski bir kız kurusunun kapısında dikilmek kaba olurdu. | Open Subtitles | سيكون فعلاً فظاً أن تلتمس العون من عانسةٍ في هذه الساعة المتأخرة |
Telefonu çok sık kullandım ve size karşı kaba davrandım. | Open Subtitles | لقد قمت بالفعل بإستخدام الهاتف بشكل مفرط وقد كنت فظاً جداً |
Bana açıkladı. Onu üzen çirkin şeyler. Yoksa insanlara karşı kaba değil. | Open Subtitles | لقد فسر لي.هناك أشياء قبيحة تزعجه.ولكنه ليس فظاً مع الأشخاص |
kabalık gibi olmasın ama, zaman yerinde durmuyor Charles. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون فظاً تشارلز لاكن الزمن تغير |
kabalık etmek istemem ama, Thomas, ama bu herif de kim? | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو فظاً يا توماس لكن من هذا بحق الشيطان؟ |
Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Yolun kenarında bizi bekletmen çok kabaydı. | Open Subtitles | لقد كان هذا فظاً جداً أن تبقينا هناك على زاوية الطريق |
kaba olmaya hakkım var. Ona bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | لدي الحق في أن أكون فظاً لقد تركت له رسالة |
Nasıl olurda bir bayana bu kadar kaba davranırsın? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون فظاً لهذه الدرجة مع إمرأه |
Küçükken, kaba biri olmamayı öğrendim Bay Bernstein, ama bana saygı duymayan bu insanlarla ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | سيد برستين ، عندما كنت طفلا تعلمت أن لاأكون فظاً ماذا سأفعل لأناس لايحترمونني |
Çok kolay. Komik konuş, ailene kaba davran. | Open Subtitles | إنه سهل , تحدث بشكل مضحك و كن فظاً مع والديك |
kaba falan olmak istemiyorum ama burasıyla ilgili hiç bir değişiklik konusunda bilgim yok. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون فظاً لكنّي لم أبلّغ بأيّ تغييرات في هذا القسم |
kaba davrandigim için üzgünüm ama bence en iyisi bu. Bella! | Open Subtitles | أنظري , أنا اضسف كوني فظاً طوال الوقت لكنني أعتقد أنها الطريقة الأنسب |
Dinle, kaba olmak istemem ama seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون فظاً لكن لا أعتقد أنه من شأنكِ |
kaba olmanız gerektiğini biliyorum ama bu biraz fazla. | Open Subtitles | أعلم أنه يفترض بك أن تكون فظاً ولكن هذا قاسٍ بعض الشيء. |
O kadın onunla gitti çünkü sen ona bir kadına söylenmeyecek kadar kaba şeyler söyledin. | Open Subtitles | إنها معه لانك كنت فظاً معها و أخبرتها بأن ترحل لا تقول هذا لإمرأة |
Hayır, Bay Fare'ye kabalık etmemelisin. O benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | كلا, لا ينبغي أن تكون فظاً مع السيد فأر, فهو أفضل أصدقائي |
kabalık etmek istemem ama tıp fakültesine başlamak biraz yaşlı sayılmaz mısın? | Open Subtitles | لا اريد أن أكون فظاً .. ولكن ألست كبيراً قليلاً على أن تبدأ دراسة الطب الآن؟ |
kabalık etmek istemem, ama arkadaşlarım beni bekliyor. | Open Subtitles | لا اريد ان أبدوا فظاً ولكن هناك بعض الأصدقاء ينتظروننى |
saygısızlık etmek istemem, ama bu böyle. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون فظاً لكن هذه هي حقيقة الأمر |
Sen de onu biraz aşağıladın. Biraz saygısızlık ettin. | Open Subtitles | لا، لا، لقد أهنته قليلاً كنت فظاً إلى حد ما |
Yolun kenarında bizi bekletmen çok kabaydı. | Open Subtitles | لقد كان هذا فظاً جداً أن تبقينا هناك على زاوية الطريق |
Yapma şunu. Yapma. Kabalaşma. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، مهلاً، لا تفعل ذلك، لا تكن فظاً. |