Düşman, sinirler üzerinde basit ama etkili bir savaş yürütüyordu. | Open Subtitles | العدو أعتمد حرب أعصاب بدائيه لكنها فعاله |
Basında çıkacak yazılar daha az acı verir ama etkili olur. | Open Subtitles | المقالات قد تمون أقل ايلاما ولكنها فعاله |
Seni özgürlüğüne kavuşturabilmek için çok basit etkili ve çok iyi korunan bir madene gitmekten çok daha güvenli bir yöntem biliyorum. | Open Subtitles | . لدى طريقة بسيطة ولكنها فعاله لتأخذ حريتك . و أقل خطراً من النزول الى منجم عميق |
Böyle bir şeyin eczanede satıldığını düşündüm çünkü çok etkili bir ilaç | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن هذه تباع في الصيدليات لانها فعاله جداً |
Davranışımızı ayıplamak faydalı olmasa bile daha kolay olurdu, ama göze batmazdı | Open Subtitles | كان سيكون الأمر أسهل كثيراً أن نحكم على تصرفاتنا إن لم تكن فعاله للغايه |
Böyle bir şeyin eczanede satıldığını düşündüm çünkü çok etkili bir ilaç | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن هذه تباع في الصيدليات لانها فعاله جداً |
Olay tamamen adaletin acımasız, sert ve etkili yönetimi ile alakalı. | Open Subtitles | كما تعلم , انها عن الصرامه ولكنها فعاله إقامة العدالة |
Zararı azaltmak tek seçeneğimdi ve neyse ki etkili bir şekilde başardım. | Open Subtitles | التخفيف من الأضرار الجانبية، كانخياريالوحيد. وحمداً لله كانت طريقة فعاله. |
Onlar daha kapalı bir yer gidiyorlardır, ki oralarda daha çok insan olur, bu yüzden daha etkili ve ölümcül olacak ve onlar için daha çok ölü sayılacak. | Open Subtitles | أنهم سيبحثون عن مكان يكون مزدحهم , حيث يوجد به الكثير من الناس لذلك ستكون فعاله وقاتله ,وستحصد عدد كبير من الاموات |
Ayrıca katillerle, kaçırmalarla veya şiddet eğilimli birçok hareketle yıkılmaya çalışılan bu işin daha da etkili olmasını istiyorum. | Open Subtitles | والمطالبه ايضاً بقياده فعاله لا تهاب القتله والخاطفين او اي عنف اخر يمكن تعريفه |
Çünkü bitkinin kökleri çok etkili değildir. | TED | لأن جذور النبات ليست فعاله جداً |
- Klasik. - Ve görünüşe göre hala etkili. | Open Subtitles | ـ كلاسيكيه ـ ويبدوا أنها مازالت فعاله |
Üvez ağacının da çok etkili olduğu söylenir. | Open Subtitles | الغُبيراء كذلكَ يقال إنّها فعاله جداً |
Şimdi, planım basit ama etkili. | Open Subtitles | و الان,خطتي بسيطه ولكن فعاله |
Bu etkili bir birleşim. | Open Subtitles | انها مجموعه فعاله |
Bu etkili bir birleşim. | Open Subtitles | انها مجموعه فعاله |
Bu etkili bir birleşim. | Open Subtitles | انها مجموعه فعاله |
Bu etkili bir birleşim. | Open Subtitles | انها مجموعه فعاله |
- Çok etkili olabiliyorlar. | Open Subtitles | إنها فعاله للغايه |
Komutamın çok etkili olmasının bir sebebi vardır. | Open Subtitles | هذا سبب ان قيادتي فعاله جدا |
Davranışımızı ayıplamak faydalı olmasa bile daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كان سيكون الأمر أسهل كثيراً أن نحكم على تصرفاتنا إن لم تكن فعاله للغايه |