Böylece hikaye nosyonuna geri döndüm ki eğer insanların dikkatini bir kitaba çekmeye ve yol boyunca bilgi almaya çalışıyorsanız, bu her zaman iyi bir şeydir. | TED | فعدت الى مفهوم القصه. وهو امر محبذ ان كنت تحاول جعل الناس ان ينتبهوا لكتابك و استقاء المعلومات تلقائياً |
Böylece eve döndüm ve bir araştırma yaptım. | TED | فعدت لمنزلي وقمت بعمل بحث عن هذا الأمر. |
Böylece odama geri döndüm, ve aniden suçluluk dalgasına kapıldım, büyü bozuldu, ve bu delilik diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | فعدت إلى غرفتي فشعرت بالذنب الذي قمت به كأنني أخذت استراحة من الزواج |
Üç ay sonra da 11 Eylül olayı oldu ve ben de geri döndüm. | Open Subtitles | وبعد ثلاثة شهور وقعت احداث 11 سبتمبر فعدت الى الجيش في 12 سبتمبر |
Başkan gel etmemi istedi, ben de geri geldi. | Open Subtitles | طلب مني الرئيس العودة مجدداً، فعدت |
Peşini kaybettim ve sonra çıkışı bulabilmek için tekrar dönüp aramam gerekti. | Open Subtitles | حسن ، لقد فقدت أثره فعدت أدراجي بضع مرات حتى وجدت المخرج |
Böylece, eve kaçtım, Judy'ye. | Open Subtitles | لذا، فعدت إلى (جودي) بالمنزل |
Sen bana hikayeni anlattın, şimdi ben gidiyorum. Geri döndüğümde penisini ortaya çıkarmıştın. Yine de kahve şimdiye kadar bozulmuştur ama bu işi bitireceğim. | Open Subtitles | هذا هي قصتي فعدت إلى هنا لأرى عضوك لا أعرف لا بد أن القهوة قد أصبحت سيئة الآن |
Bir gün öğleden sonra, alışveriş yapmak için şehre gidiyordum, yolun yarısında cüzdanımı evde unuttuğumu fark ettim ve eve geri döndüm. | Open Subtitles | ذهبت الى المدينة لأتسوق ..وفي الطريق أدركت أنني تركت محفظي في البيت فعدت إلى المنزل |
Döndükten sonra teslim olabileceğim kimse kalmadığını görüp teslim olamayacağımı anlayınca da duvardan bunu kesmek için eve döndüm. | Open Subtitles | بعد عودتي حين اكتشفت أنّي عاجز عن تسليم نفسي لعدم وجود أحد أسلّم نفسي له فعدت للمنزل واقتطعت الرسمة من الجدار |
Eve döndüm ve anneme şöyle söyledim: "Bir köyde yaşamak ve çalışmak istiyorum." | TED | فعدت إلى الديار وقلت لوالدتي "أريد أن أعيش وأعمل في قرية" |
dediler. Böylece evime döndüm ve geleneğe geri dönmek zorunda kaldım. | TED | فعدت واضطررت إلى العودة إلى التقاليد. |
Ofisime geri döndüm, çalışanlarımı etrafıma aldım ve dedim ki "Bu adama ve onun gibilerine inanıp istediklerini yapacağız. | TED | فعدت لمكتبي وجمعت الموظفين وقلت لهم: "سنأخذ كلام هذا الرجل على محمل الجد، وآخرين مثله. |
Olanlardan sonra çok üzgündüm o yüzden Amerika'ya döndüm ve iş aradım. | Open Subtitles | نعم، كنت حزينة جداً لما حدث لذا فعدت لـ(أمريكا) بحثاً عن عمل |
Ben de geri almaya gittim. | Open Subtitles | فعدت لإحضاره |
- Ben de geri dönüp... | Open Subtitles | - فعدت to-- |
Geri dönüp koşulları düzelttin ve asıl ölüm saatini tespit ettin. | Open Subtitles | فعدت وقمت بتعديل الظروف وبرهنت الوقت الحقيقي للوفاة؟ |
Böylece, eve kaçtım, Judy'ye. | Open Subtitles | لذا، فعدت إلى (جودي) بالمنزل |
Geri döndüğümde, onu gördüm ve kaçtım. | Open Subtitles | فعدت ورأيته |