Hadi ama, tüm yaptiklarim için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | بربّك، إني آسف فعلاً على كل شيء قد فعلته |
Baban için gerçekten üzüldüm. Annene iyi bak. | Open Subtitles | أنني حزين فعلاً على والدك أنتبهي لإمكِ |
Baban için gerçekten üzüldüm. Annene iyi bak. | Open Subtitles | أنني حزين فعلاً على والدك أنتبهي لإمكِ |
Bak, tristen için gerçekten endişeleniyorum. | Open Subtitles | جيف؟ أنا خائفه فعلاً على تريستن |
Jesse'yi öldürdüğü için gerçekten pişmandı, onu herhangi biri kadar o da özlüyordu ve onu öldürmek zorunda kalmış olmamayı dilerdi. | Open Subtitles | (بأنهُ يندم فعلاً على قتل (جيسي بأنهُ يفتقد الرجل كثيراً مثل أيّ شخص تمنّيه لو أنّ قتلهُ لم يكن ضرورياً |