ويكيبيديا

    "فعلته في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • da yaptığım
        
    • boyunca yaptığım
        
    • ta yaptığım
        
    • yaptığım en doğru
        
    • yaptığın
        
    • yaptığımı
        
    • kadar yaptığım
        
    • söylediği için onu
        
    Bugüne kadar da yaptığım en zor şeydi. Open Subtitles و قد كان هذا أصعب شيء فعلته في حياتي
    Bugüne kadar da yaptığım en zor şeydi. Open Subtitles وكان ذلك أصعب شيء فعلته في حياتي.
    "Ailemiz her şey, hayatım boyunca yaptığım en iyi şey." Open Subtitles " عائلتنا هي كل شئ, أفضل شئ فعلته في حياتي"
    Eğer sen ve onun buradan canlı çıkmanıza yardım edebilirsem, hayatım boyunca yaptığım en iyi şey olur. Open Subtitles لو بإمكاني مساعدتكما على الخروج من هنا سيكون أفضل شئ فعلته في حياتي
    Aslında, Havenport'ta yaptığım her şey yanlış ve bencilceydi. Open Subtitles في الواقع كل ما فعلته في (هافنبورت) كان خاطئ وأناني.
    Hayatımda yaptığım en doğru ve en güzel şeydi. Open Subtitles الشيء الوحيد الجيد الذي فعلته في حياتي كلها
    Bilmeni isterim ki geçen gün restoranda yaptığın şey hiç hoş değildi. Open Subtitles أردتك أن تعرف أن ما فعلته في المطعم ذلك اليوم ليس مقبولاً
    Üniversitedeki çaylak zamanlarımda ne yaptığımı hiç anlatmadım değil mi? Open Subtitles هل أخبرتك يوما عما فعلته في عامي الجامعي الأول ؟
    Eşcinsel olup ve üçüz babası olmak bugüne kadar yaptığım en sosyal yenilikçi, en sosyal girişimci şey... TED كوني مثلي و اب لثلاثة توأم هو اكثر الابتكارات الاجتماعية و اكثر ريادة للأعمال الاجتماعية فعلته في حياتي
    Bize yalan söylediği için onu cezalandırmaya geldik. Open Subtitles لما فعلته في المرأة العجوز
    Hindistan'da yaptığım hayır işleri için verdiler. Open Subtitles إنها بسبب العمل الخيري الذي فعلته في (الهند)
    Michael, Londra'da yaptığım şey... Her zaman yaptığımı yaptım. Open Subtitles انظر (مايكل)، ما فعلته في (لندن) فعلتُ ما أفعله دائماً
    Oprah Winfrey's Legends Ball'da yaptığım bir hata. Bir sarılma ve 20 dakika sonra beni La Toya Jackson'ın yanına aldılar. Open Subtitles خطأٌ فعلته في حفلة الأساطير، عناقٌ واحد وبعد 20 دقيقة، تمّ نقل منزلي بجانب (لاتويا جاكسون).
    Tüm hayatım boyunca yaptığım en onurlu işti. Open Subtitles الشيء الوحيد المشرف الذي فعلته في حياتي
    Hayatım boyunca yaptığım en travmatik şeylerden biriydi. Open Subtitles هذا أكثر أمر مؤلم فعلته في حياتي
    Hayatım boyunca yaptığım en kötü şeyi Damien Moreau için yaptım. Open Subtitles أسوأ شيء فعلته في حياتي بأكملها (كان لـ(داميان مورو
    S.T.A.R. Labs'ta yaptığım şeyler, dünyayı değiştirmek Jesse. Open Subtitles ما فعلته في معامل (ستار) قد غيّر العالم يا (جيسي)
    Hayatımda yaptığım en doğru ve en güzel şeydi. Open Subtitles الشيء الوحيد الجيد الذي فعلته في حياتي كلها
    O toplantıda yaptığın şeyden sonra bütün gücüyle peşinden gelir. Open Subtitles فبعد ما فعلته في ذلك الاجتماع، فسيهاجمك بكلّ ما لديه
    Önceki akşamlar ne yaptığımı ben bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف حتى .ما الذي فعلته في تلك الليالي الأخرى
    Hayalimdeki işi bırakmak, şimdiye kadar yaptığım en zor şeydi. Open Subtitles ترك عمل الأحلام كان أصعب أمر فعلته في حياتي
    Christine Brown'un ruhu. Bize yalan söylediği için onu cezalandırmaya geldik. Open Subtitles لما فعلته في المرأة العجوز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد