- Başardım! Yarınki "En iyiler" programına soktum bizi! | Open Subtitles | لقد فعلتُها سوف نذهب لحلقة الغد من بيستيس |
- Şuraya bak, düzeliyor. Başardım. | Open Subtitles | يا إلهي, لقد استقّرَت حالته, لقد فعلتُها |
O geceden sonra hiç bir anlamı olmayan bir sürü şey Yaptım. | Open Subtitles | هناكَ أمورٌ فعلتُها منذُ ذلكَ ليسَت منطقيَة |
Sen aynayı geçtiğinde aferin diyor ama ben bir kez Yaptım diye azar işittim. | Open Subtitles | لقد عبرتَ المرآة فربتَ عليكَ فعلتُها أنا مرّة فانزعج بشدّة |
Lisedeyken sana Yaptığım tüm o korkunç şeyler için senden özür dilemek istiyordum. | Open Subtitles | عن كلّ الأشياءِ المريعة التي فعلتُها بكَ في الثانويّة |
Dalga mı geçiyorsun? Yaptığım her hamle birer tuzaktı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّك تمزح، كلّ حركة فعلتُها كانت كمينًا. |
- Ben yine sordum. | Open Subtitles | -لقد فعلتُها ثانية ! -لقد فعلتُها ثانية ! |
Ben 13 yaşındayken yapmıştım. | Open Subtitles | لقد فعلتُها عندما كُنتَ بالثالثةَ عشرَ من عمري. |
Başardım! | Open Subtitles | لقد فعلتُها ، أنا أغيّرُ إطارا. |
- Evvet! - Tanrım, Başardım! | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد فعلتُها. |
Sonunda Başardım. | Open Subtitles | لقد فعلتُها الآن |
- Aslında, ben Başardım. | Open Subtitles | حسناً، لقد فعلتُها |
Başardım ve yalan söylemek zorunda kalmadım. | Open Subtitles | فعلتُها ولم يتعيّن عليّ الكذب |
Başardım! Seni yendim! | Open Subtitles | لقد فعلتُها, لقد هزمتُك. |
Tek başıma Yaptım. Onun, bununla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | فعلتُها وحدي، لم تكن لها علاقة بهذا الأمر |
Dinle, orada karşılığında ücret almadığım şeyler Yaptım, eğer ücret alsaydım benim cümlemde sözcükler değil. | Open Subtitles | أنصِتْ، ثمّة أشياء فعلتُها ولم أُحاسب عليها، أشياء إن تمّتْ مُحاسبتي عليها لكانتْ مدّتي في السّجن أطول مما تتخيّل. |
Şakasına Yaptım falan filan. Sadece yazı yazma kısmında ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | فعلتُها على سبيل المرح وما إلى ذلك، إنما أجهل ما يجري إبّان جزء الكتابة. |
Ancak emin olabilirsin ki her iki şekilde de Yaptığım tüm kötü şeyler için bu hayat bana yeterince ızdırap oldu. | Open Subtitles | ولكن يمكنك ان تتأكد ان حياتي عقابٌ بما فيه الكفاية على الاشياء التي فعلتُها |
Yaptığım bütün o kötü şeyler için özür dilerim! | Open Subtitles | أَنا آسف ! لكُلّ تلك الأشياءِ السيئةِ التي فعلتُها |
Roy, video konferans sistemindeki Yaptığım değişikliklere bakmanı isteyecektim ama belli ki seni sıkıyorum. | Open Subtitles | "روي" أريد أن أريك التغيرات التي فعلتُها في نظام التصوير الفيديوي في غرفه الأجتماعات ولكن ربما اني أُمَلِلُك. |
- Ben yine sordum. | Open Subtitles | -لقد فعلتُها ثانية ! |
Bir keresinde bunu yapmıştım ve beni durdurdular, bu yüzden sürüldüm. | Open Subtitles | أسوء من ذلك أنا قد فعلتُها مرة هولاء قد أوقفوني من أجل هذا أنا كُنتُ في المنفى. |