ويكيبيديا

    "فعليكم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorundasınız
        
    • gerekir
        
    • gerekecek
        
    Ve eğer demokrasiye inanıyorsanız, buna inanmak zorundasınız. TED وإذا كنتم تؤمنون بالديمقراطية، فعليكم أن تصدقوا ذلك.
    Düşüncelerine katılsanız da katılmasanız da onu izlemek zorundasınız. Open Subtitles وسواء كانت آراؤها السياسية تروقلكمأم لا .. فعليكم الذهاب والتحديق ببلاهة بتلك البلهاء المجنونة
    Bakın; bir düşman savaş alanında düşerse, onun işini bitirmen gerekir. Open Subtitles اسمعوا، عندما يسقط العدو في أرض المعركة فعليكم أن تجهزوا عليه
    Buranın dar koridorlarına adımınızı attığınız andan itibaren... arkanızı kollamanız gerekir çocuklar. Open Subtitles وعندما تتركون ضـوء الشمس إلى الممرات الضيقة فعليكم بحماية أنفسكم
    eğer dosya açılsın istiyorsanız, karakola gitmeniz gerekecek. Oldu mu? Open Subtitles إن اردتم تقديم بلاغ, فعليكم الذهاب لمركز الشرطة, أوكي؟
    Köprü üzerinde mutlaka nöbetçi asker olacaktır bu yüzden malzemeleri nehir yukarı yüzdürerek taşıman gerekecek yani bir sal yapman gerekiyor. Open Subtitles من المؤكد انهم يضعون حراس ... على الجسر لذا فعليكم ... تعويم الأشياء من أسفل ... عكس أتجاه النهر
    Onu geri istiyorsanız buraya gelmek zorundasınız. Open Subtitles إذا اردتموه ان يعود, فعليكم ان تخرجوا الان
    Eğer güven yığınına geri dönersek, hala fikre güvenmek zorundasınız, platforma güvenmek zorundasınız, ama geleneksel biçimde diğerlerine güvenmek zorunda değilsiniz. TED حتى إذا عدنا إلى كومة الثقة، فعليكم الثقة في الفكرة، عليكم الثقة في منصة الحوسبة، لكن لستم بحاجة للثقة في الشخص الآخر بالمعنى التقليدي للكلمة.
    İşte, biliyorsunuz, ödevinizi iyi yapmak zorundasınız, doğru olup olmadığını anlamak için TED لذا فعليكم أن تقوموا بواجبكم... لتتأكدوا إن كان هذا الأمر حقيقيّاً أم لا
    Bakın, sorunlarınız her neyse, artık bunları aşmak zorundasınız. Open Subtitles أنظروا ... مهما كان ما ...تمرون به يا رفاق فعليكم تجاوزه
    Bu çılgın kalabalık Bombolini'yi seçtiyse, o zaman onunla anlaşmak zorundasınız. Open Subtitles إن كانت تلك الجماهير المجنونة قد اختارت (بومبوليني)، فعليكم بالتعامل مع (بومبوليني)
    Buradan gidin dersem, ayrılmanız gerekir. Open Subtitles إذا قلت لكم أن تغادروا فعليكم أن تخلوا المكان
    Eğer bir güneş sistemi oluşturmak istiyorsanız, içinde birçok su bulunduran suyu dış bölümlerden iç bölümlere taşımanız gerekir. Open Subtitles لو أردتم الحصول على نظام شمسي بماءٍ وفيرٍ به فعليكم إحضاره من الأجزاء الخارجية
    Eğer bunun neden ilginç olduğunu sorarsanız, Suudi Arabistan'ın geri kalanını görmeniz gerekir. Çünkü bu ülkede cinsiyetler katı şekilde birbirinden ayrılmıştır. TED وان كنتم لا تظنون ان هذا امراً مثيراً للاهتمام فعليكم ان تروا باقي المملكة العربية السعودية لأنها دولة تفصل فصلاً تاماً بين الجنسين
    Eğer çelik kirişli köprülerle ilgileniyorsanız Swanzey'e gitmeniz gerekir. Open Subtitles إن كنتِ مهتمّة بالجسور المغطّاة فعليكم زيارة جسر "سوانزي"
    Eğer birşeyi yememi istemiyorsanız, bunu belirtmeniz gerekir. Open Subtitles إذا كنتم يا جماعة لا تريدوني ! أن آكل الأشياء فعليكم قول ذلك
    Eğer onu istiyorsanız, bana ödeme yapmanız gerekecek. Open Subtitles إذا اردتم استرجاعه فعليكم ان تدفعوا لي... ..
    Eğer o düşündüğüm şey ise, dışarıda içmeniz gerekecek. Open Subtitles إن كان هذا ما أظنه فعليكم إخراجه
    Burada kameralar var. Bu yüzden ana bağlantıyı kesmeniz gerekecek. Open Subtitles هناك كاميرات فعليكم قطع مركز المراقبة
    "Yemek istiyorsanız... "... GUB'a geri dönmeniz gerekecek. Open Subtitles لذا إذا أردتم بعضاً منه فعليكم " أن تعودوا إلى " جي إن بي
    Brian'la salıdan önce görüşmek istiyorsanız onu bulmanız gerekecek. Open Subtitles لذا إن أردتم التحدث مع (براين) قبل الثلاثاء، فعليكم الذهاب للعثور عليه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد