ويكيبيديا

    "فعل أشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyler yapmak
        
    • şeyler yapmaya
        
    • şeyleri yapmak
        
    • şeyler yaptı
        
    • şeyler yapmayı
        
    • şeyler yapmış
        
    • şeyler yaptık
        
    • şeyler yapabilirim
        
    • şeyler yapabiliriz
        
    • şeyler yaptırabiliyor
        
    • şeyler yapabilir
        
    • şeyleri yapmayı
        
    Yoksa sence hayat, iyi insanlar kötü şeyler yapmak zorunda kalınca zorlaşır mı? Open Subtitles أم تعتقد أن الحياة قد تقسو ..على الناس الجيدون أحيانا فتجبرهم على فعل أشياء سيئة؟
    Ama bu şirketi ortadan kaldırmak için bazen hoşlanmadığımız şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles , لكن للايقاع بالشركة أحياناً علينا فعل أشياء سيئة
    Kilisede pantolon giymek ve erkeklerin toplantılarına gitmek gibi göz ardı edilemez şeyler yapmaya çalıştık. TED حاولنا فعل أشياء لايمكن تجاهلها، مثل ارتداء السراويل في الكنيسة ومحاولة حضور الاجتماعات المحصورة على الرجال.
    O benimle beraber zevk almadığı şeyleri yapmak için çaba gösteriyor. Open Subtitles كما تعلمين، إنه يحاول دائمًا فعل أشياء معي لا يستمتع بها
    Kurdum çok kötü şeyler yaptı çünkü bana da çok kötü şeyler yapıIdı. Open Subtitles أنا اقرب مما تريد الاعتراف به. ذئبي فعل أشياء فظيعة لأنه حدثت لي أشياء فظيعة.
    Ve bizler bitkileri ve onların doğal yaşam ortamlarını yok eden şeyler yapmayı seviyoruz. TED والناس أمثالنا يريدون فعل أشياء تقوم بتدمير الأرض، ومواطنها.
    Tanrı'm, korkunç şeyler yapmış. Öldürdüğü insanları doğrayıp küçük parçalara ayırmış. Open Subtitles يا إلهى , لقد فعل أشياء مروعة . لقد قتل الناس و قطعهم إلى قطع صغيرة
    Demek istediğim ikimiz de babamın dikkatini çekebilmek için bir şeyler yaptık. Open Subtitles كل ما أقوله هو كلانا فعل أشياء لنيل اهتمام والدنا
    Bunlara dayanmamı sağlayabilecek tek insan olmadan tanışmak istemediğim insanlarla istemediğim şeyler yapmak. Open Subtitles إجباري على فعل أشياء لا أريدها مع أناس لا أود لقاءهم حتى بدون الشخص الوحيد الذي قد يحسن الأمر
    Spencer'ı unutmak istiyorsan, şuradaki adama çok kötü şeyler yapmak zorundasın. Open Subtitles سيتوجبٌ عليكِ فعل أشياء سيئة جداً، رفقة ذلك الرجل
    Seni kötü şeyler yapmak için zorlayabileceğini fark ettiğimde ise daha da çok korktum. Open Subtitles حين أدركت أنّه قد يجبرك أنت الأخرى على فعل أشياء سيّئة ارتعبت.
    - Evet, bir çeşit. Eğlenceli bir şeyler yapmak rahatlamama yardımcı oluyor. Open Subtitles يساعدني ذلك على الاسترخاء فعل أشياء على سبيل المرح
    İnsanlar, istekleri dışında şeyler yapmaya zorlanıyordu. Open Subtitles من حيث إجبار الناس على فعل أشياء رغمًا عن إرادتهم
    O yüzden para kazanmak için acayip üşütük şeyler yapmaya başladık. Open Subtitles لذلك انتهينا إلى فعل أشياء مخبولة فقط لنجني المال
    Ya da o kişiyi akıl almaz şeyler yapmaya zorlayabilir. Open Subtitles .أَو يمكنها أن ترغمه علي فعل أشياء مستحيلة التصور
    Onların eşyalarını almak, insanlara istemedikleri şeyleri yapmak insanları bilerek öldürmek. Open Subtitles سرقة أغراضهم , و فعل أشياء لهم لا يريدونك أن تفعلها قتل الناس عمداً
    Bu da yapmak istemediğin bazı şeyleri yapmak demek. Open Subtitles هذا يعني فعل أشياء أنتي لستِ راضية عن القيام بها
    Baban bazı insanlara kötü şeyler yaptı. Open Subtitles أبيكِ كثيراً لقد فعل أشياء سيئة لبعض الناس.
    Ben bir şeyler yapmayı kabul ettim, sadece ölü adamların yapabileceği türden. Open Subtitles أنني وافقتُ على فعل أشياء .أشياء فقط الرجل الميت يمكنه أن يفلت منها
    Esasında sindirilmiş, evlilik eşitliği için savaşmış başka birisine bir şeyler yapmış ve yapmakta olan birini incitir. Open Subtitles شخص أُرعب في الواقع شخص كافح بشدة في حق المساواة بالزواج شخص فعل أشياء لشخص آخر
    Evet, ikimiz de çok kötü şeyler yaptık. Open Subtitles أجل، كلانا فعل أشياء خاطئة.
    Alışacaksın. Ayrıca burada çalışarak, iyi şeyler yapabilirim. Open Subtitles ستعرفين ما عليكِ فعله , بجانب أننى بالعمل هنا سأستطيع فعل أشياء جيدة لي
    Beraber müthiş şeyler yapabiliriz, sen ve ben. Open Subtitles يمكننا فعل أشياء عظيمه أنا وأنت
    Kısakançlık insanlara tuhaf şeyler yaptırabiliyor. Open Subtitles الغيرة بالتأكيد تستطيع أن تدفع الناس إلى فعل أشياء غريبة.
    O adam hasta. Kötü şeyler yapabilir. Open Subtitles فهذا الرجل معتوه وقادر على فعل أشياء شريرة
    Bu, insanları bazı şeyleri yapmayı ya da yapmamayı zorunlu kılmak için kanun ve bürokrasi kullanımıdır. TED هذا هو استخدام القانون والروتين لتجبر الناس على فعل أو عدم فعل أشياء معينة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد