ويكيبيديا

    "فعل شيء حيال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuda bir şey yapamam
        
    • konuda bir şeyler yapabilirim
        
    • şey yapmak
        
    • dair bir şeyler yapmak
        
    Bu konuda bir şey yapamam. Ve sen niye bu S1 bilmem neyi bu kadar önemsiyorsun? Open Subtitles لا يمكنني فعل شيء حيال ذلك ثمّ لماذا أهتم أصلاً بما تريد تلك المجموعة فعله؟
    Bu konuda bir şey yapamam. Open Subtitles لا أستطيع فعل شيء حيال ذلك
    İlk önce güvenini kazanmak istiyorum. Sonrasında bu konuda bir şeyler yapabilirim. Open Subtitles ،ولكن دعيني أجعله يثق في وبعدها يمكنني فعل شيء حيال ذلك
    - Evet, tamam, belki bu sefer bu konuda bir şeyler yapabilirim. Open Subtitles ربما يمكنني فعل شيء حيال ذلك
    Yazılmışlardı çünkü öfkeliydiler ve bu konuda bir şey yapmak istiyorlardı TED سجلوا لأنهم كانوا غاضبين وأرادوا فعل شيء حيال ذلك.
    Ama bence odada iklim değişimine veya sosyal meselelere dair bir şeyler yapmak lehine tartışan insanlar olması noktasında, şimdiye kadar bu toplantıları göç ve iklim değişimi lehine konuşmak için kullandım. TED لكنّي أعتقد أنه كما يوجد أشخاص في الاجتماعات يدعون إلى فعل شيء حيال التغير المناخي، أو حيال قضايا اجتماعية. قُمت باستغلال الاجتماعات التي حضرتها حتى الآن لصالح الدفاع عن الهجرة والتغيّر المناخي.
    Malcolm, bu konuda bir şey yapamam! Open Subtitles لا يمكنك فعل شيء حيال ذلك.
    Bak Artie, bir çok konuda elimden bir şey gelmez ama bu konuda bir şeyler yapabilirim. Open Subtitles أجل، أتعلم يا (آرتي)، هناك الكثير من الأشياء التي لا أستطيع فعل شيء حيالها. -لكن أستطيع فعل شيء حيال هذا .
    Mississippi'ye gelen her milletvekiline "gidin görün" derdim ama çoğu bununla ilgili bir şey yapmak istemiyodu. TED كل أعضاء الكونجرس الذين يزورون ولاية مسيسيبي، وكنت أقول: "اذهبوا لتروا"، والكثير منهم لا يريدون فعل شيء حيال الأمر
    Sadece bu siyah noktalarla ilgili bir şey yapmak isteyebilirsin. Open Subtitles أنه فقط ... ربما تريدين فعل شيء حيال هذه الرؤوس السوداء , بالرغم من ذلك ..
    Bir şey yapmak için çok geç olana dek değil. Open Subtitles ليس حتى يفوت أوان فعل شيء حيال ذلك.
    Ellie ile yaptığım görüşmede hoşuma giden şey, dedesinin ve büyükannesinin hikâyelerinin bugünkü hikâyelerden farklı olmadığını bilmesiydi ve o buna dair bir şeyler yapmak istedi. TED ما أحببته بحديثي مع إيلي هو فهمها في صميم نفسها أن قصة جديها لا تخلتف عن قصص اللاجئين اليوم، وأرادت فعل شيء حيال هذا،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد