Doğru olanı yapmaya çalışıyorum nerede olursa olsun. | Open Subtitles | لا بد لي من فعل ما هو صحيح بغض النظر عن المكان الذي اعمل فيه. |
Bak, hepimiz halkımız için doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | انظري، نحن جميعاً نحاول فعل ما هو مناسب لقومنا |
O doğru olanı yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول فعل ما هو صواب |
Çocuğun için doğru olanı yapmak her zaman yüzlerini güldürmüyor. | Open Subtitles | فعل ما هو في صالح أطفالك لا يعني أن تجعلهم دوماً سُعداء |
- Tabi bundan daha iyisini de yapabilirdin ama. - Bırak O'nu. | Open Subtitles | يمكنك فعل ما هو أفضل من ذلك بالتأكيد - دعه - |
Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي. |
Sadece doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا فقط أحاول فعل ما هو صحيح |
Doğru olanı yapmak ve en iyisinin ne olduğunu bilmek için bana güvenmeni istiyorum. | Open Subtitles | ولكنني أود منك أن تثق بي في فعل ما هو صائب لمعرفة الأفضل. |
Doğru olanı yapmak için çoğu kişiden fazla uğraştığını biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنه يحاول فعل ما هو صائب أكثر مما يحاول معظم الناس |
Mantıklı olanı yapmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | علينا فعل ما هو منطقي |
- Tabi bundan daha iyisini de yapabilirdin ama. - Bırak onu. | Open Subtitles | يمكنك فعل ما هو أفضل من ذلك بالتأكيد - دعه - |
Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي. |