Şimdi onu dinlerseniz, belki sizin için de aynı şeyi yaparlar. | Open Subtitles | و الآن إذا استمعتم إليهم ربما يستطيعون فعل نفس الشيء معكم |
Sürekli aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç çıkmasını umuyoruz. | Open Subtitles | فعل نفس الشيء مرارًا وتكرارًا مع توقع نتيجة مختلفة، حسنٌ؟ |
Ben de aynı şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | و بأنني, حسناً أعتقد بأنني قادرة على فعل نفس الشيء |
Geçen yıl eşimle taşınmaya karar verdiğimiz zaman, Uber'de aynısını yapmaya karar verdi. | TED | لذا، عندما قررت مع زوجتي مغادرة البلاد العام الماضي، قررت أوبر فعل نفس الشيء. |
- Bu gece de aynısını yapamıyor olmamız ne kadar yazık, değil mi? - Neden olmasın? | Open Subtitles | - أليس من المخزى اننا لا نستطيع فعل نفس الشيء الليلة؟ |
Aynısını sana yapmasına ramak kalmış olan ruh hastası. | Open Subtitles | نفس المجنون الذي كان قريبًا جدًا من فعل نفس الشيء معك |
Aynısını sana yapmasına ramak kalmış olan ruh hastası. | Open Subtitles | نفس المجنون الذي كان قريبًا جدًا من فعل نفس الشيء معك |
aynı şeyi Pam'in lise mezuniyet balosundaki kavalyesine de yapmıştı. | Open Subtitles | انه فعل نفس الشيء فى موعد حفلة "بام" الصغيرة الراقصة. |
aynı şeyi Pam'in lise mezuniyet balosundaki kavalyesine de yapmıştı. | Open Subtitles | انه فعل نفس الشيء فى موعد حفلة "بام" الصغيرة الراقصة. |
aynı şeyi üstsüz yapar, haftada bahşişlerle 2000$ kazanırım. | Open Subtitles | اسمع، يمكنني فعل نفس الشيء عارية الصدر و أحصل على 2,000 دولار في الأسبوع بالإكرامية. |
Her gün aynı şeyi yaptığını hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | وأفعل الأمر كله مرة أخرى هل يمكن أن تتخيل فعل نفس الشيء كل يوم؟ |
Senin de aynı şeyi yapacağıını umuyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اتمنى ان تتمكني من فعل نفس الشيء , حسناً ؟ |
Hatırlayamayacak kadar küçük olduğumu söyleyebilirsin, ama ben ne gördüğümü biliyorum, ve bence aynı şeyi McKay için de yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول أني كنت صغيرا لأتذكر لكني أعلم ما رأيت, ونستطيع فعل نفس الشيء لدكتور مكاي |
aynı şeyi bu kez de yaptığını düşünüyoruz, sessizliğine karşılık seks istedi. | Open Subtitles | و نظن انه فعل نفس الشيء للجانية مقابل صمته أراد الجنس |
Onu buldukları zaman, 6 kıza daha aynı şeyi yaptığını gördüler. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي وجدوها فيه كان قد فعل نفس الشيء مع ستة فتيات آخريات |
Asla sorumsuzca davranmamalıydık. O gerizekalı polis onun penceresinde aynı şeyi yapmış olabilir. | Open Subtitles | اليس عليه ان يبقى هنا الليلة, قد يكون الشرطي المتخلف فعل نفس الشيء عند نافذتها |
Şimdi de aynısını Batı Montreal'deki lisesinde yapıyor. | Open Subtitles | والآن يحاول فعل نفس الشيء في مدرستة الثانوية في غرب "مونتريال" |
- Yani şimdi sen de aynısını bana mı yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | -والآن تُريد فعل نفس الشيء لي، أليس كذلك؟ |