Çocuğu ölünce, kadın kederine yenik düşerek kendini öldürmüş. | Open Subtitles | فقد مات ولدها فقهرها الحزن فقتلت نفسها |
Çocuğu ölünce, kadın kederine yenik düşerek kendini öldürmüş. | Open Subtitles | فقد مات ولدها فقهرها الحزن فقتلت نفسها |
Kristi ile Hunter'ın babasını öldürmüş. | Open Subtitles | فقتلت كريستي وأبي. |
'Irak ve Amerikan askerlerinin ateşe karşılık vermesiyle 'sekiz direnişçi öldürüldü ve diğerleri yaralandı' | Open Subtitles | جنود الجيش العراقي وقوات المارينز عادوا فتح النيران فقتلت ثمانيه من المتمردين واصابت واحد |
öldürüldü, her yıl yaklaşık 100 gazeteci gerçeği ortaya çıkarmaya olan inancı yüzünden öldürülüyor. | TED | فقتلت ... وكل سنة، يقتل حوالي 100 صحفي بسبب قناعاتهم لقول الحقيقة. |
Bu yüzden, o ve en iyi arkadaşı, yani başka bir cadı bir ölümsüzlük büyüsü yapmışlar ve Silas'ın en yakın arkadaşı olan cadı kıskanmış ve Silas'ın hatununu, o daha kızı ölümsüz yapma şansını elde edemeden öldürmüş. | Open Subtitles | لذا هو وأعزّ أصدقاؤه، ساحرة أخرى، صنعا تعويذة للخلود. عندئذٍ، طغت الغيرة على السّاحرة، فقتلت حبيبة (سايلس) قبلما يتسنّى لها الخلود. |
Ve öldürüldü. | Open Subtitles | فقتلت نتيجةً لذلك. |
Rosie bunu gördü ve öldürüldü. | Open Subtitles | (روزي) رأته فقتلت. |