Kafanızın arkasını çarptığınız için kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | إنه فقدان ذاكرة لمدة قصيرة من الضربة على مؤخرة رأسك |
Kontrolden sonra anlarız ama geçici bir hafıza kaybı olabilir. | Open Subtitles | سوف نعرف بالفحص، سوف يكون فقدان ذاكرة مؤقت فحسب |
Öyleyse, söyle bana doktor, kaç kez gerçek bir hafıza kaybı teşhisi koydun? | Open Subtitles | اخبرني إذاً أيها الطبيب، كم مرة شخصت حالة فقدان ذاكرة حقيقية، |
Hayır, efendim. Ben... bunun bu ölçüde bir amnezi yaratacağına emin değilim. | Open Subtitles | أنا غير متأكدة ماذا من الممكن أن يسبب فقدان ذاكرة على هذا المستوى ؟ |
Geçici bellek kaybı. Divana yatırın. | Open Subtitles | هي في حالة فقدان ذاكرة لنضعها على الكنبة |
Kirsan ateşi yetişkinleri etkilemez, yada hafıza kaybına sebep olmaz. | Open Subtitles | ولا تسبب فقدان ذاكرة حسنا, ذلك يمكن إن يكون حقيقي |
Teneffüs etme ya da maruz kalma hâlinde nefes darlığı, mide bulantısı, bilinç kaybı geçici hafıza kaybı, ani nöbetler ve ölümle sonuçlanabilir. | Open Subtitles | ضيق تنفّس، غثيان، عدم الشعور فقدان ذاكرة مؤقت , والموت |
Geçici hafıza kaybı. Muhtemel nedenlerini Owen araştırıyor. | Open Subtitles | فقدان ذاكرة مؤقت ، أوين يدرس الأسباب المحتملة |
Demek ki hafıza kaybı yok ve pencereden dışarı doğru yürümediğin takdirde uyurgezerlik öldürmez. | Open Subtitles | لم يكن ذلك فقدان ذاكرة والمشي أثناء النوم لا يقتل، إلا إن سقط من النافذة |
Orta dereceli beyin sarsıntısı, kısa süreli hafıza kaybı eklemlerde çıkık, başağrısı ve elbette, geçici körlük meydana gelmiş. | Open Subtitles | حسناً , أنتَ مصاب بارتجاج معتدل و يسبب هذا فقدان ذاكرة مؤقت صعوبة في تحديد الزمان والمكان و الإصابة بصداع |
Hafif sarsıntıda geçici hafıza kaybı alışılmış değildir o nedenle, onu gözetim altında tutacağız. | Open Subtitles | فقدان ذاكرة مؤقته و هو شىء طبيعى مع إرتجاج بسيط لذا ، سوف نبقيها تحت الملاحظة |
Harika bir hafıza kaybı vakası duyuyorsun ve tek sorduğun bulunduğum yer. | Open Subtitles | ،وتستمع لحالة فقدان ذاكرة رائعة وكلّ ما تسألني عنه هو الجغرافيا |
hafıza kaybı, konuşma bozuklukları, hareket etmede zorluklar, halüsinasyonlar, duygularını ifade edebilmekte zorluk çekme, felç. | Open Subtitles | فقدان ذاكرة صعوبات في التحدث ضعف في وظائف الحركة هلوسة صعوبة في التعبير عن العواطف شلل |
13'ün hafıza kaybı, onun hakkındaki diğer her şey gibi uydurma olabilir. | Open Subtitles | ربما فقدان ذاكرة "13" هو بقدر كل شيئ اخر ملفق بالنسبة له |
Görüş sorunlarım var. Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum. | Open Subtitles | لديّ مشاكل في الرؤية لديّ فقدان ذاكرة قصير |
Şok tabancasını yedikten sonra kısa süreli hafıza kaybı yaşayabilirmişim çünkü. | Open Subtitles | لأنهم قالوا بعد أن تم صعقي يمكن أن أعاني من فقدان ذاكرة قصير المدى |
Yüksek ateş, hafıza kaybı, psikoz kaynaklı öfke. | Open Subtitles | إرتفاع في درجة الحرارة فقدان ذاكرة ,نوبات ذهانية |
Kitlesel bir amnezi gibi, efendim. | Open Subtitles | هذا يبدوا كما لو كان فقدان ذاكرة جماعي يا سيدي . |
Evet, tam bellek kaybı. | Open Subtitles | نعم .. فقدان ذاكرة كلي |
Sarsıntı sonucu beyinde oluşan hasar kısa dönemli hafıza kaybına yol açar. | Open Subtitles | معظم العقول المصابه يحدث لها فقدان ذاكرة جزئي أنتكاسي |
Bu adamın psikopatın teki olduğu ve kendi Changnezi'sini uyduruyor olabileceği hiç aklınıza geldi mi acaba? | Open Subtitles | هل خطر على بالكم بأن هذا الرجل مظطرب عقلياً و يقوم بتزييف فقدان ذاكرة التشانج ؟ |
Doktor hafıza kaybının normal olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال الأطباء ذلك النوع فقدان ذاكرة كان مثالي. |
Sanırım bir günlük tutmalıydım... çünkü tam bir hafıza kaybından muzdaripim. | Open Subtitles | حسناً ، أظن بأنه يجب علي إبقاء الشك لأني عانيت من فقدان ذاكرة كلي |