ويكيبيديا

    "فقراء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yoksul
        
    • fakiriz
        
    • zavallı
        
    • fakir
        
    • fakirdik
        
    • fakirleri
        
    • parasız
        
    • fakirdiler
        
    • fakirdi
        
    • züğürt
        
    • fakirlere
        
    • fakirlerin
        
    • az
        
    • fakirdir
        
    • fakirler
        
    Bu konudu kendimizi oldukça yoksul görüyoruz. Yirmiden azıyla idare etmek zorundayız. Open Subtitles نحن فقراء جداً بالنسبة لهم علينا ان نتدبر الامر بأقل من 20
    Böyle bir demiryolunu yapmak için yoksul göçmenlerden fazlasına ihtiyacın olurdu. Open Subtitles لبناء سكة حديد، إنّك ستكون بحاجة .لأكثر من مُجرد مُهاجرين فقراء
    fakiriz çünkü bu ülkelerde iş kurmak tam manasıyla imkansız. TED نحن فقراء لانه من المستحيل القيام بأعمال تجارية في بلادنا هذه.
    Hiç o kadar zavallı olmadık. Hiç ölmedik. Open Subtitles لم نكن قط فقراء إلى هذا الحد ولم نكن قط موتى في داخلنا هكذا
    Burası, şehrin 70.000'den fazla en fakir sakininin yaşadığı yer. TED التي يعيش بها أكثر من 70 ألف من فقراء المدينة.
    Ben çocukken, o kadar fakirdik ki, hamam böcekleri bile refah içindeydi. Open Subtitles عندما كنت طفلا كنا فقراء جدا حتي أن الصراصير كانت تنعم بالرخاء
    Pamuk, sen insanların bize ihtiyacı var demiştin. O fakirleri gördükten sonra artık onlara yardım ediyoruz. Open Subtitles قلتِ مرّة أن طالما يعاملونا الناس بوضاعة فبوسعنا سرقتهم طالما ليسوا أطفال فقراء.
    İster zengin ister yoksul olsunlar, kendi aileleri için aynı kararı verdiler. TED انهم صنعو نفس القرار لعائلاتهم , سواء كانوا اغنيه ام فقراء .
    Belki notları iyi tüm öğrenciler başarılı, zengin veya yoksul olsun. TED ربما كل الطلاب ذوو الدرجات المرتفعة يبلون حسناً أغنياء كانوا أم فقراء
    Dolayısıyla genetikçiler size insanların yoksul olmasının nedeninin genleri olduğunu söyleyecektir. TED لذا سيحاول علماء الوراثة إخبارك بأن الفقراء فقراء لأن جيناتهم تجعلهم فقراء.
    Yüz yıldan fazla bir süre maden kaynaklarını çıkardık ama hala fakiriz. TED استخرجنا الثروات المعدنية لأكثر من مائة عام، لكننا لا نزال فقراء.
    Elli sekiz yıl boyunca dış yardım topladık ama hala fakiriz. TED جمعنا مساعدات خارجية لمدة 58 عام، لكننا لا نزال فقراء.
    Biz fakiriz artık. Okulu bırakıp... çelik fabrikasında çalışacağız. Open Subtitles كلا , فنحن فقراء الآن و يجب أن نترك المدرسة و نذهب للعمل في مصنع للفولاذ
    zavallı adamlar, pillerinin bittiğini sanıyorlardı... Open Subtitles رجال فقراء يكرهون الحياة لعدم امتلاكهم النقود
    Kızgın Tanrı'nın gözünde, zavallı günahkarlar olduğumuzun farkındayız. Open Subtitles ونحن ندرك أننا خطاه فقراء في يد اله غاضب
    Onlar hakkında tüm duyduğum ne kadar fakir olduklarıydı, bu yüzden onları fakirlik dışında, başka bir şekilde görmem imkansız hale gelmişti. TED كل ما سمعته عنهم هو كم كانوا فقراء، بحيث أصبح من المستحيل بالنسبة لي أن أراهم في أي وضع سوى أنهم فقراء.
    Öyleyse ikimiz de savaşın maliyetini karşılayamayan fakir adamlar oluruz. Open Subtitles حينها أنت وأنت سنكون فقراء ولا نستطيع تحمل أتعاب الحرب
    Bir şekilde İngilizce çalışmaya zaman buldu ve bilgi teknolojilerinde yeterlilik kazandı. fakirdik. TED بطريقة ما وجدت وقتاً لتتعلم الانجليزية وحصلت على مؤهلات في تقنية المعلومات. كُنا فقراء
    Birçok şey incelenebilir fakat şuna bir bakın; 30 yıl önce, Çin'de hâlen fakirdik. TED كثير من الأمور يمكن دراستها، ولكن انظروا لهذا: منذ 30 عاماً، كنا لا نزال فقراء بالصين.
    Sonunda, nereye gitse adanın para kazanmak isteyen büyüklü küçüklü tüm fakirleri kelime satmak için ona âdeta hücum etmeye başlamışlar. Open Subtitles ... منذذلكالحين،حيثماذهب فكل فقراء الجزيرة ... صغيراًوكبيراًوشباباً تلتف حوله لتبيع له الكلمات
    Üniversite öğrencileri parasız olur diye biliyordum. Open Subtitles ظننت أن طلاب الجامعه من المفترض أن يكونوا فقراء
    O kadar fakirdiler ki, tek yiyecekleri bir tabak cırcırböceğiydi. Open Subtitles ،كانوا فقراء للغاية كل ما كان لديهم للأكل كان طبقاً من الصراصير
    Pireneler'de doğdum. Anne ve babam çok fakirdi. Open Subtitles لقد ولدت فى احياء فقيرة فقد كانت امى و ابى فقراء جدا
    Bütün davacılarının züğürt olduğu kesin olmayan bir dava aldın. Open Subtitles لقد اخذت قضية طارئة حيث المدعيين هم مجرد فقراء اتركها
    Londra'daki fakirlere neredeyse çeyrek milyon pound harcayan bir hayırseverdi. Open Subtitles و اكثر رجل منفر و فظ عرفته كان محبا للخير حيث انفق ما يقارب من ربع مليون من الجنيهات على فقراء لندن
    Kaldıraç 1: Dünyadaki fakirlerin çoğu çiftçilerden oluşur. TED العتلة الأولى: معظم فقراء العالم فلاحون
    Şehirdeki az gelirlilere yardım etmenin herkes için umut olduğuna kanıt olacağını düşünmüşlerdi. Open Subtitles ظنوا بأن لو كان بإمكانهم مساعدة فقراء المدينة فسوف يمنح ذلك أملاً للجميع
    O bir devrimci. Ve devrim fakirdir. 60 000 peso çok işlerine yarar. Open Subtitles انها الثورة ، والثوار فقراء يمكنك أستعمال هذه الستون الف بيزة
    Asla geri ödeyemezler. Çok fakirler. Open Subtitles ولن يمكنهم أبدا ردها انهم فقراء جدا.كما تعرف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد