Keşke geri dönüp onlara ne kadar minnattar olduğumu söyleyebilseydim. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى لو اعود لهم واخبرهم كم انا اقدرهم |
Keşke daha çok profesör öğrencileriyle sizin gibi ilgilenseydi. | Open Subtitles | حسنا , انا فقط اتمنى ان يكون هنالك المزيد منالاساتذةالذينيهتمونبطلابهمكماتفعلانت. |
Keşke hiç Harvard'a gelmeseydim. | Open Subtitles | أنا فقط اتمنى اننى لم اذهب ابدا إلى هارفارد. |
Umarım nişanlınız 23. değildir. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ألا يكون خطيبك هو الثالث و العشرون |
- Ancak, Umarım işimi iyi yapıyorumdur. Yani... - İşini gayet iyi yapıyorsun. | Open Subtitles | لكن فقط اتمنى أن أقوم بعمل رائع هنا أنت تقوم بعمل كبير. |
Özür dilerim, Keşke yapabileceğim bir şeyler olsaydı. | Open Subtitles | انا اسف , انا فقط اتمنى لو كان هنالك شيء يمكن ان اعلمه |
Keşke bana biraz çiçek alsa ya da şiirler yazsa ya da ne bileyim romantik bir akşam yemeği hazırlasa. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى بان يحضر لي الزهور او يكتب لي قصيده او يطبخ من اجلي |
Keşke bunu düzeltmek için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان افعل اى شئ لكى اصلح هذا |
Keşke bizden daha büyük şeyler olduğunu anlamasını sağlayabilseydim. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى بأنني استطيع مساعده ليفهم بأن هذا الشئ اكبر مننا جميعا |
Keşke benim de sizinki gibi bir ailem olsaydı. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان يكون لدى عائلة مثل عائلتك |
Keşke Peter'ı korumak için bu zor durumu atlatabilseydim. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان استطيع ان اتجاوز هذا الالحاح الغريب |
Biliyorum. Keşke son işim başarısız olmasaydı. | Open Subtitles | أنا فقط اتمنى لو لم تبدو عمليتي الاخيرة بهذا الفشل |
Sadece... Keşke daha eğlenceli bir yere gidebilsek. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان بااستطاعتنا ان نذهب الى مكـان فيه متعه اكثـر |
Keşke ben geceleri kafamdan geçenleri birisine anlatabilseydim. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى اني استطيع ان اخبر شخصا ما عن ذلك الشيئ اللعين الذي يدور في راسي نعم ؟ |
Sadece, Keşke patlamış mısırımız olsaydı diyorum. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى لو اننا طلبنا بعض الذرة المشوية |
Keşke partide biraz daha uzun kalabilseydin. | Open Subtitles | فقط اتمنى ان تقدر ان تمدد الحفلة اطول قليلاً |
Biliyorsun, oralarda bir yerlerde ve ben Keşke nerede olduğunu bilseydim. | Open Subtitles | أتعلمين ، انها على قيد الحياة بمكان ما فقط اتمنى لو عرفت اين |
Öyle onlarca ya da yüzlercesi gelmiyor. Binlercesi geliyor. Keşke her biriyle tek tek konuşabilsem. | Open Subtitles | انهم لايأتون بالعشرات او المئات بل يأتون بـ الالاف اِنني فقط اتمنى لو كنت استطيع الذهاب الى كل شخصً منهم و |
Sahne yöneticisi olduğum oyunlara gelmiyordun... akşam eve gelmediğinde senin için endişeleniyordum, hep Umarım iyidir diyordum. | Open Subtitles | عدم قدومك الى المسرحيات التي توليت ادارتها القلق بشانك عندما لا تعودين الى البيت ليلا فقط اتمنى انك بخير |
Umarım sen fikrini değiştirmeden hemencecik bitirirler. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان يسرعوا,حتى لا تغيري رأيك |
Bu arada Umarım yakın zamanda vejetaryen falan olmazsın. | Open Subtitles | انا فقط اتمنى ان لا تكون نباتيا في وقت قريب جدا |