Bedava bardak doldurmayı sadece iyi müşterilere yapıyoruz ve siz iyi değildiniz. | Open Subtitles | نعطي عبوات جديده مجانيه فقط الى الزبائن اللطفاء نحن نبحث عن لاري. |
Dinin sadece yanlış olduğunu değil komik olduğunu da söyleyen bazı sesi yüksek çıkan ateistler oldu. | TED | كان هناك بعض الاصوات شديدة الالحاد ,والذين اشاروا ليس فقط الى ان الدين خطأ بل أنه سخيف. |
Ama yine de, sadece 20 blok kuzey, 2 gün sonra, ...şehir hiçbir zaman canlı görünmüyordu. | TED | لكن رغماً عن ذلك، على بعد 20 مربوعاً فقط الى الشمال، بعد يومين، كانت المدينة تعج بالحياة أكثر. |
Havalanıp, en derin yere uçabiliriz: 13 kilometre derindeki Mariana Çukuru'na, ki buraya şimdiye kadar sadece iki kişi inebilmiştir. | TED | يمكنك الإختيار والغوص الى أعمق الأماكن: بعمق سبعة أميال ، أخدود ماريانا، حيث ذهب شخصان فقط الى هناك. |
Lütfen kapıya gidip postanın gelip gelmediğini bana söylermisin? | Open Subtitles | هل تذهب فقط الى الباب وتخبرنى هل البريد موجود؟ |
Süperman Dünya'ya sadece cennetten, ya da Kripton'dan gönderilmiyor, tıpkı Musa'nın Nil'de gönderildiği gibi bir botun | TED | سوبر مان لم يرسل فقط الى الارض من السماء .. او من كوكب كريبتون ولكنه ارسل ضمن مركبة فضائية .. كما ارسل موسى عبر النيل |
Ben de dedim ki: "Majesteleri, kendini sadece Krala ve İngiltere'ye adamış bir Kardinal'e sahip olduğu için çok şanslı." | Open Subtitles | لقد قلت انه لمن حسن الحظ أن يكون للملك كاردينالا جيد يكرس نفسه فقط الى الملك وأنجلترا. |
Umutsuzluk sadece geçmişe bakar iş dünyasında ve aşkta. | Open Subtitles | اليأس ينظر فقط الى الماضي في العمل وفي الحب |
sadece eve dönünce: 'Aferin, iyi işti. Ama üzgünüz, siz artık eskidiniz.' | Open Subtitles | لنعود فقط الى الوطن,فيقولون لنا أحسنت,عملأ جيد, لكن أسف يا فتى |
- sadece bir dakika yeter. - Bana da. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أحتاج فقط الى دقيقة واحدة وأنا أيضاً |
Ama sadece evrendeki iki kişi için çok komik. Sen ve sen. | Open Subtitles | نكت كبيرة و واسعة مُسلية فقط الى اثنانفيالكون.. |
Buradan sonra sadece pozitif enerjiye izin var. | Open Subtitles | الطاقة الايجابية سمحت لنا فقط الى مابعد هذه النقطة |
Başarılı, büyük bir espri. Ama sadece evrendeki iki kişi için çok komik. | Open Subtitles | نكت كبيرة و واسعة مُسلية فقط الى اثنانفيالكون.. |
Tamam, Zero Six, sadece yapacağınız şey RP. | Open Subtitles | حسنا, يا 06 اذهب فقط الى النقطه المتفق عليها |
Ama sadece bazı geceler şovu izliyor, o yüzden kıyaslama yapamaz. | Open Subtitles | لكنه لا يستطيع أن يبدي رأيه فهو كان يذهب فقط الى بعض الأمسيات في البداية و لذا فليس باستطاعته حقا أن يقارن |
Senatör Kinsey kabul etti, ama sadece Binbaşı Carter'ı, bu da bize bir fırsat aralığı sağlıyor. | Open Subtitles | السنيور كيس متوافق ولكن فقط الى السيد كارتر الذى قدمنا مع نافذة الفرصة |
Benim asansörüm ise sadece bu kata çıkıyor. | Open Subtitles | المصعد الخاص بى فيصعد فقط الى الدور الخاص بى ولا يصعد الى اعلى من ذلك |
Bir senatör, bir başkan, seçilmiş bir temsilci, sadece ülkesine değil ailesine karşı da sorumludur. | Open Subtitles | واجب السيناتور واجب الرئيس ، واجب المرشح الرئاسى ليس فقط الى بلاده |
sadece patlama gününü yazdığım günlüğü bulmam lazım. | Open Subtitles | احتاج فقط الى جريدة للدخول الى الفتحة السوداء |
Neden sadece Belediye'ye gidip bu işi bitirmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهب فقط الى قاعة المدينة والحصول على أكثر من ذلك مع؟ |