Beni becerirken taşaklarınla oynadığımı hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيل اني العب مع خصيتيك بينما انت تمارس الجنس معي. |
Eğer endişe duyarsan, seyircileri çıplak olarak hayal et ve o sosislilerin boğazından aşağı kaymasına izin ver. | Open Subtitles | إذا أصبحت متوتراً، فقط تخيل أن الجمهور أمامك عراة وزحلق تلك المقانق المقلية إلى حلقك |
Dünyayı istediğimiz gibi bükebilecek gücümüz olursa neler başarabileceğimizi hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيل ما يمكن أن ننجزه لو كان لدينا القدرة على ثني العالم لإرادتنا |
Bir an için iki kampa bölünmüş bir dünya düşünün. | TED | حسنا , فقط تخيل العالم لوهلة , ينقسم إلى معسكرين |
Kendi çocuğunuzu, hiçbir yapının olmadığı asi arkadaşları ile birlikte dışarıda takılırken bir hayal edin. | TED | فقط تخيل ابنك بدون أي بنية مع هؤلاء الأصدقاء الجامحين، يجولون في الخارج. |
bir düşün, Red, senin gibi zavallı biri... kendi düşüncelerini America'nın en güçlü adamına soruyor. | Open Subtitles | فقط تخيل ريد انت الرجل القصير لتكون ارائك مسموعه واسطة افضل شخص كامل في امريكا |
Tamam, topun deliğe girdiğini gözünde canlandır. | Open Subtitles | حسناً، فقط تخيل الكرة تهوي داخل الكأس |
Eğer ilham gerekirse buna vereceği tepkiyi hayal et. | Open Subtitles | إن كنت بحاجة إلى الإلهام، فقط تخيل ردة فعلها على هذا. |
"Oradaydım" Bir an için hayal et. | Open Subtitles | لقد كنت هناك فقط تخيل ولو للحظة واحدة |
Düşmanlarının arabayla sana doğru geldiğini ve ellerinin arasında bunun durduğundan bihaber olduklarını hayal et. | Open Subtitles | ... فقط تخيل اعدائك قادمين في الطريق لمشاكستك ولا يعلمون أنك تملك هذا بين يديك |
Kargaşayla dolu, kaos bir ev hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيل منزلا مليئاً ومتمرداً. |
Sadece hayal et, bir düşün. | Open Subtitles | فقط تخيل و فكر فى الأمر |
Adamım! Kendini burada, açık havada dururken hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيل نفسك أنت واقفٌ هنا |
Eğer hep birlikte, kendimizi bunu yapmaya adarsak yaratacağımız değişimi düşünün. | TED | فقط تخيل التغيير الذى يمكننا أن ننصنعه سويةً إذا التزمنا بذلك جميعنا. |
Bir de şunu düşünün, eğer dil sadece gerçek anlamıyla kullanılabiliyor olsaydı nasıl olurdu? | TED | فقط تخيل كيف سيكون الحال إذا كان لا يمكن إستعمال اللغة إلا بصيغتها الحرفية. |
Veya kanınızda yüzebilen robotlar olsa neler yapabileceğinizi hayal edin. | TED | أو فقط تخيل ما يمكن أن تفعله لو كان لديك روبوتات تسبح خلال الدم. |
Çok tanıdık bir sahne hayal edin: 42 dakikadır araç kullanıyorsunuz. | TED | فقط تخيل هذا المشهد المألوف: كنتم تقودون لمدة 42 دقيقة. |
Ama bir düşün, şu konserve pancarlar yerine koca bir jambon olsaydı. | Open Subtitles | لكن فقط تخيل لو كان عندي عصير الخنزير بدلا" من معلبات البنجر |
Eğer yüz kelime ile beni sessiz bir prenses olmaya ikna edebiliyorsan, bu kitapla kaç milyon insanı ikna edebileceğini bir düşün. | Open Subtitles | إن أمكنك أقناعي لكي أكون الأميرة الصادقة مع بعضة كلمات فقط تخيل كم عدد الملايين يمكنك إقناعهم مع هذا الكتاب |
Evet, ödülün ellerime düştüğünü gözünde canlandır. | Open Subtitles | نعم، فقط تخيل كأس النصر يهوي بين يديك |
düşünsene. Yüzlerce radyo psikiyatrı aynı yerde. | Open Subtitles | فقط تخيل مئات النفسانيين الإعلاميين في موقع واحد |