Tuhaf bir şey bu. | Open Subtitles | هناك فقط شىء غريب حول امتلاكك ..لامرأه غريبه عاريه |
Sadece başka bir şey çıktı. Dinle. Ekibimizde bir güvenlik sorunu var. | Open Subtitles | هناك فقط شىء اهم ، استمع لي هناك اختراق آمنى فى احد موظفينا |
Uzunlardan istememiştim aslında. Yalnızca rahat bir şey istemiştim. | Open Subtitles | أنا لم اطلب هذه الليموزين الممتدة لقد أردت فقط شىء مريح |
Uzunlardan istememiştim aslında. Yalnızca rahat bir şey istemiştim. | Open Subtitles | أنا لم اطلب هذه الليموزين الممتدة لقد أردت فقط شىء مريح |
...ama insanlar en başta sorunları olduğunu kabul etmezlerse onlara yardım edemem ki bu da senin pek yapacağın bir şey değil! | Open Subtitles | ولكن لايمكنى فعلها إلا لو إعترفوا أن لديهم مشكله فى الأساس وهذا فقط شىء لا تريد الإعتراف به |
Bana tek bir şey söyle. Bu evden nasıl çıkarız? | Open Subtitles | اخبرنى فقط شىء واحد كيف يمكننا الخروج من المنزل؟ |
Ben konuyu araştırırken sizin için oyalanacak küçük bir şey olsun bu. | Open Subtitles | انها فقط شىء صغير تافة لتفكر فية بينما اقوم بالبحث |
Sadece bir ihtimal. Belki bir şey çıkar. | Open Subtitles | أحتمالية فقط شىء لكى أسير عليه |
bir şey söyle, dudaklarımın arasında, pembe küçük göğüslerin olma duygusundan daha güzel olan bir tek şey söyleyebilirsen, sana yeni bir katedral yapacağım. | Open Subtitles | ..اذا اردت ان تحدد لي شىء شىء واحد فقط ...شىء اكثر اثاره |
Son bir şey daha, Albay. | Open Subtitles | فقط شىء واحد إضافى سياده العقيد |
Bu da bilmediğin başka bir şey! | Open Subtitles | هذا فقط شىء اخر لا تعرفه |
Sadece tamamen boktan, tesadüfi bir şey. | Open Subtitles | أنه فقط شىء عشؤائى لعين |
Rossi, sanırım köpek bir şey daha buldu. | Open Subtitles | هاى، (روسى)، اعتقد ان الكلب فقط شىء اخر هنا لتوه |
Küçücük, aptal bir şey. | Open Subtitles | فقط شىء صغير غبى |
Tek bir şey. | Open Subtitles | . فقط شىء واحد |
Bana bir şey söyle. | Open Subtitles | فقط شىء واحد. |