Bu canavarın peşinden gidip yenebilmemizin tek bir yolu var, | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة وهي أَنْ نَتعقّبَ ونَهْزمَ هذا الوحشِ |
Bu sadece toplumun gözünü yeşile boyamanın ve etiket fiyatını arttırmanın başka bir yolu. | TED | ستكون فقط طريقة للتبييض البيئي لجمهوركم على سبيل المثال، وزيادة بطاقة أسعارك. |
Hortlak Operasyonu sırasında gösterdiğimiz gücü kullandığımız sürece birlikte kalıp, yaşamaya devam edebilmemizin tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة لنا بان نستمر بالعيش و نبقى متوحدين ولذك باستخدام القوة التي اظهرناها في عملية الروح الشريرة |
Bütün bahis olayı; benle dışarıya çıkmak için bir yol mu? | Open Subtitles | هل كان كل موضوع الرِهان فقط طريقة لـ تدعوني للخروج معك ؟ |
Hayır. Ama güne başlamak için iyi bir yol. | Open Subtitles | كلا، إنها فقط طريقة جيدة لبدء اليوم |
Ona dedim ki... - Bill, bu kadar yeter! Buradaysa ona yardım etmenin tek yolu var. | Open Subtitles | بيل إذا هي هُنا فقط طريقة واحدة لمساعدتها |
- Bu arada, haklı olup olmadığını öğrenmenin bir yolu var. | Open Subtitles | في غضون ذلك ، هناك فقط طريقة واحدة لنعرف بالتأكيد ما اذا كان على حق |
Sen ve ben ikimiz de biliyoruz ki iyi Frannie sadece insanları manipüle etmenin başka bir yolu. | Open Subtitles | أنت وأنا كلانا نعرفُ بأن تلك فراني اللطيفة فقط طريقة جديدة للتأثر على الناسِ. |
Gözünün içine reklam sokmanın yeni bir yolu sadece, Jen. | Open Subtitles | انها فقط طريقة أخرى للإعلان في وجهك لا تفعلي ذلك و سوف تندمين |
Porno işinde olduğumu söylemenin kibar bir yolu. | Open Subtitles | تلك فقط طريقة مهذبة لقول أنا في عمل الدعارة. |
Öğrenmenin tek bir yolu var, değil mi? | Open Subtitles | حسنا يوجد فقط طريقة واحدة كي نكتشف ذلك ، اليس كذلك ؟ |
Bu Tammy'nin elini kıçıma sokup beni bir kukla gibi kontrol etmesinin başka bir yolu. | Open Subtitles | هذه فقط طريقة أخرى لها لتضع يداها حولي لتتحكم بي مثل الدمية |
Gerçeği bilebilmenin sadece tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناكَ فقط طريقة واحدة يمكنكِ من خلالها معرفة الحقيقة |
Buna bir son vermek için tek bir yol var. | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة لإنهاء هذا الأمر |
Bunların bitmesi için tek bir yol var. | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة لبلوغ النهاية. |
Ama bu hikayelerimizi anlatmak için güzel bir yol. | Open Subtitles | إنها فقط طريقة لطيفة لنروي بها حكاياتنا |
Bunun da bir tek yolu var. | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة وهي هجوم كاسح ومفاجىء |
Bunun da bir tek yolu var. | Open Subtitles | هناك فقط طريقة واحدة وهي هجوم كاسح ومفاجىء |