Buna inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أصدق أنه لا يمكنني أن أحظى بليلة واحدة مع أصدقائي |
Hayır, kıskanmıyorum. Sadece bazı insanların, bir köylünün çöpten yaptığı bir şeye yüzlerce dolar vermesine inanamıyorum. | Open Subtitles | لست كذلك ، إنني فقط لا أصدق أن الناس تدفع مئات الدولارات لترى شيئاً أخرجه ريفي من نفايته |
İşlerin bu hale gelmesine izin verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أصدق أنك تركت الأمور لتكون بهذا السوء |
Evet, sadece onca zaman orada yatıyor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أجل , فقط لا أصدق أنها كانت ترقد هنا طوال الوقت |
Ben sadece daha fazla yetki yok inanamıyorum. | Open Subtitles | . أنا فقط لا أصدق انني لا أملك أية قوى بعد الآن |
Hayır, buna inanamıyorum, sadece... çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | لا ، أنا فقط لا أصدق بأنني مفتونة بالفكرة |
Bize doğruyu söyleyemeyeceğini düşünmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أنه فكر في أنه لا يستطيع إخبارنا الحقيقة. |
Kendini böyle bir duruma sokmaya çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق بأنها وضعت نفسها في هذا الموقف |
İnanamıyorum. Buna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أصدق ذلك فقط لا أصدق هذا |
Daha önce fark etmediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أصدق أنني لم أكتشف هذا من قبل |
Öldüğüne inanamıyorum. Neye bakıyorsunuz? | Open Subtitles | انا فقط لا أصدق أنه قُتل الي ماذا تنظر؟ |
Özür dilerim. Buradan ayrılacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا آسف ، فقط لا أصدق أنك سترحلين |
Evet, sadece düşünüyordum benim için vazgeçtiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | ... أجل كنت أفكر فقط لا أصدق ما فعلته لأجلي |
Şehir dışında olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أنك لم تغادري المدينة |
Beni hâlâ istediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أنك مازلت تريدني |
Bu kadar iki yüzlü olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أن هذا شئ إيجابى |
Bu kadar erken ayrılmak zorunda kalmamıza inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أننا نغادر بهذه السرعة |
Sadece bunun yaptığını düşündüğümüz şeyi yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | صحيح I just can't believe this thing does أنا فقط لا أصدق أنَّ الشيئ يفعل 647 00: 31: |
Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق أن هذا يحدث حقا |
Casey'nin yerimize başkalarını bulduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أصدق ان كايسى" أخذ بدلاء لنا" |