Bu kızların bir milyonerle çıkmak için genetik kodlarını feda etmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا استطيع تصديق هؤلاء الفتيات يسلّمن شفرتهن الجينية لمواعدة مليونير |
Tanışmamızın bu kadar gecikmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا استطيع تصديق انه اخذ منا كل هذا الوقت لنلتقى. |
Tanışmamızın bu kadar gecikmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا استطيع تصديق انه اخذ منا كل هذا الوقت لنلتقى. |
Buna inanamıyorum Mannu. | Open Subtitles | انا فقط لا استطيع تصديق هذا,مونهار انه غريب جداً |
Red'in küçücük aptal bir çizik yüzünden arabamı aldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا استطيع تصديق ان "ريد" أخذ سيارتي بسبب خدش صغيرٍ غبي |
David'in böyle bir şeyin içinde olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | "أنا فقط لا استطيع تصديق بأن "ديفيد يتورط في شئ مثل هذا |
Onu kaybettiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا استطيع تصديق أننا نخسرها |
Oval ofiste olduğuma hala inanamıyorum. | Open Subtitles | الأمر فقط... لا استطيع تصديق أنني متواجد هنا بالفعل، المكتب البيضوي |