Beğendim ancak doğru olmayan bir şey var, ve mükemmel olmak zorunda. | Open Subtitles | أعجبني. إنه فقط, هناك شيء ليس صحيح فيه وعليه أن يكون مثالياً |
Ama gelecek olan para ile ilgili de çok farklı bir şey var. | Open Subtitles | إنه فقط هناك شيء مختلف جداً بشأن النقود التى سنكسبها |
Anlamadığım başka bir şey var. | Open Subtitles | فقط هناك شيء آخر لا يمكنني التوقف عن التفكير به |
- Benim de konuşmak istediğim bir şey var aslında. | Open Subtitles | - أذا اردت الكلام فقط هناك شيء أريد أن أناقشه معك ايضاً |
bir şey var. Aşağı inerseniz bir daha çıkamazsınız. | Open Subtitles | فقط هناك شيء واحد من سيهبط.. |
Sağol, D., iş üstündeyim. Yapmanı istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | أشكرك ( دي ) لقد وجدتهم فقط هناك شيء واحد أريدك القيام به |
O değil. Başka bir şey var. | Open Subtitles | ليس هذا فقط هناك شيء آخر |
Halletmem gereken bir şey var, o kadar. | Open Subtitles | فقط هناك شيء يجب ان اهتم به |
Yalnız bir şey var. | Open Subtitles | فقط هناك شيء واحد |
Sadece bir şey var. | Open Subtitles | فقط هناك شيء إضافي . |