ويكيبيديا

    "فقط وأنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    • ve sen
        
    Ben de bir avcıyım ama sadece yüz karalarını avlarım. Sen de iyi bir örnek teşkil ediyorsun. Open Subtitles أنا صياد أيضا لكنني أصطاد الخراف السوداء فقط وأنت جيد للصيد
    sadece babamın beni dinlemesini sağlamaya çalışıyordum ama sadece senin futbolun hakkında konuşmak istiyor. Open Subtitles لم يكن خطئي. كنت أحاول أن أجعل أبي يصغي إلي لكنه أراد أن يستمع إليك فقط وأنت تتحدث عن الكرة
    Ve bu sadece ilk oylama. Open Subtitles وهو التصويت المبدئي فقط وأنت قلت بنفسك أنّه صُوري
    Yatağı yeni test ettik ve sen hala çalışıyorsun? Open Subtitles لقد إختبرنا السرير فقط وأنت تعملين ثانية؟
    Yatağı yeni test ettik ve sen hala çalışıyorsun? Open Subtitles لقد إختبرنا السرير فقط وأنت تعملين ثانية؟
    sadece sen buradayken kısa ziyaretler, ayak altında dolanmadığı sürece ve bazen de küçük kuşun yuvadan ayrılması gerekecek. Open Subtitles زيارات أقصر فقط وأنت هنا فقط إن لم يقف في طريقنا وفي نقطة ما
    Yani sadece bir yıl bizimleler, onlarla yakınlık kuruyorsun, kendi çocukların gibi oluyorlar. Open Subtitles أعني، يكونوا بحوزتك لسنة واحدة فقط وأنت تكوّن تلك العلاقة الشخصية معهم وكأنهم أطفالك، نوعاً ما
    - sadece ev yolunda anlayabilirsin. Open Subtitles تفهمها فقط وأنت فى طريقك للمنزل
    O sadece ismen kumandan olacaktır. Bunu bilmelisiniz. Open Subtitles إنه قائد بالأسم فقط وأنت تعرف ذلك
    Ben, sadece üzgündüm. Sen de benim için ordaydın. Open Subtitles كنت منزعجة فقط وأنت بقيت هنا لأجلي
    "sadece pipete yemek yiyebilecek ama bir köpeğe pipetle yemek yemesini öğretemezsin aptal olduğu için ölecek ve de tipi kayacak." Open Subtitles "وسوف يستطيع أن يأكل التبن فقط... "وأنت لا تستطيع أن تدربه ...على حشر التبن في فمه لذا هو فقط سوف يموت"...
    sadece davetliler gelebilir, Hanna, sen davetli değilsin. Open Subtitles انها حفلة للمدعويين فقط وأنت لست مدعوة
    Bizim sadece hayal edebileceğimiz, huzur ve güzellik dolu bir dünya kurabilirler. Open Subtitles عالم السلام والجمال الذي نحلم فيه فقط وأنت ترغب بمنح حياتك ( جويس ) ْ
    sadece seni sevecek yalnız seni. Open Subtitles ويحبك فقط وأنت لوحدك
    Anlamadım... Ortada sadece bir ülke var. Siz de ben de, aynı ülkenin vatandaşıyız. Open Subtitles ...لا أعلم ما أنت - هناك مدينة واحدة فقط وأنت وأنا مواطنان فيها -
    Sen sadece git ve özgürsün. Open Subtitles تذهب فقط وأنت حر.
    sadece ben ve sen." Open Subtitles انا فقط وأنت
    Yalnızca bir akşam yemeği değil ve sen de bunu biliyorsun. Open Subtitles ،إنّه ليس مجرّد عشاء فقط وأنت تعلمين ذلك
    Tek bir ipim var ve sen de dağa tırmanmayı bilmiyorsun. Open Subtitles لديّ حبل واحد فقط وأنت لا تعرفين كيف تتسلّقين الجبال
    Bu gösteri davetiyelidir ve sen davetli değilsin. Open Subtitles الترفيه يكون للمدعوين فقط وأنت لست مدعو.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد