Ve, hikâyenin aşağı yukarı % 99.96'lık bölümü tamamlanana kadar biz yokuz; sadece kendimizi ve atalarımızı yerli yerine koymak için söyledim. | TED | ولا نظهر نحن الا بعد 99.96 في المئة من وقت بداية هذه القصة، فقظ لنضع أنفسنا ومن سبقونا داخل المنظور. |
Üstelik sadece 52 pound. Mobilyalı bir ev için çok az bir para. | Open Subtitles | و اثنان وخمسون فقظ ، هذا رخيص جداً بالنسبة لمنزل مفروش |
Ben sadece bu ailenin benim için ne kadar önemli olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أقول فقظ كم تعني هذه العائلة بالنسبة لي |
sadece işi hızlıca yapacağız, hepsi bu. | Open Subtitles | فقظ سنقوم بذلك بسرعة, هذا كل ما في الأمر. |
sadece ip gibi görünen zinciri çözüp sivri kısmı geri çekmelisin. | Open Subtitles | انت فقظ افصل سلسلة الحبل اسحب الجزء الخلفي مدبب ثم |
Eğer noktaları dikdörtgenin altına taşırsanız, kentsel yaşam sürdüren mevcut üç milyar insanın yaşadığı şehirlerin dünyada üzerindeki ekilebilir karanın sadece yüzde üçünü oluşturduğunu görebilirsiniz. | TED | إذا قمت بنقل النقاط وصولا الى الجزء السفلي من المستطيل يمكنك أن ترى أن لسكان المدن 3000000000 الموجودة في المناطق الحضرية اخذ ثلاثة في المئة فقظ من الأراضي الصالحة للزراعة على وجه الأرض. |
Eğer çocuk sadece tek elini kullanarak şu taşı tam olarak aşağı indirebilirse, bana inanacak mısınız? | Open Subtitles | لو أن الفتى أستطاع ان يخفض هذا الحجر... تحديدآ فى مكانه مستخدمآ... يدآ واحدة فقظ, سوف تصدقنى؟ |
sadece beğenmedikleri parçaları. | Open Subtitles | وجدت فقظ الأجزاء التي لم يعجبهم طعمها. |
Seni azarlamıyorum! sadece sinirliyim. | Open Subtitles | أنا لا أهاجمك, انا فقظ غاضبة بعض الشيء. |
Yüksek sesli cevap verme. sadece onu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا تجب بصوت عالٍ فكّر بذلك فقظ |
Evet... hayır, öyle demek istememiştim... bu sadece... | Open Subtitles | نعم - لا، لم أقصد ذلك من هذا القبيل، انها فقظ |
Teknik olarak sadece büyük salondu şef. | Open Subtitles | من ناحية فنية، زعيم كان فقظ البهو أكبر |
Korkunç bir görgü şahidi sadece. | Open Subtitles | . فقظ أنه كان شاهد عيان لجريمة مرعبة |
sadece sana bakmak istedim anne. | Open Subtitles | أردت فقظ النظر إليكِ، يا أمي. |
sadece biraz gergindin sanırım, ha? | Open Subtitles | انك فقظ منرفز،صحيح؟ |
sadece dediklerimi yap. | Open Subtitles | فقظ افعل ما اقول |
Hayır, sadece antrenman yapıyordum. | Open Subtitles | لا, فقظ أتدرب |
sadece... | Open Subtitles | فقظ... |
Ben sadece... | Open Subtitles | انا فقظ ... |